History
is a branch of science that connects societies with the past, helps them learn
from the past, and enlightens the way for the future. Although the studies in
this field in Islamic society have already begun within the scope of the
collection of hadiths, the Umayyad period was the process in which the first
examples of historical studies emerged. The relationship between politics, the
art of governing societies, and the science of history cannot be denied. Since
the past, politicians have preferred to establish continuous communication with
historians. This relationship was sometimes positive or negative depending on
the situation of the parties. Because some politicians have approached history
and historian for information and counseling, while some politicians have used
history and historian as a means of guiding society. This situation showed a
similar appearance in the Islamic world. The Umayyad period was an important
turning point in the history of Islam. This period has been a period in which
Islamic society has undergone radical changes in social, political and economic
fields, followed by deep divisions. The intolerance of the Umayyad caliphs
against the opposing voices and the fact that they killed some important people
whom the Muslim community valued, led to a negative image of this period for
Muslims. Because of this negative image, some issues related to the period
could not be addressed objectively. After careful consideration, it will be
seen that the Umayyad period was not a period of time in which only the
conquests and opposition movements took place. The foundation of many
developments in the scientific field in Islamic society was laid in this
period. However, when the sources are examined, it will be seen that there are
very few examples of the fact that historians are actually involved in
political events. However, in their works on history, they have mentioned
abundantly the controversial political events. In this article, historical
studies in the Umayyad period and the relations of the people working in history
with politics will be discussed. Thus, the relationship between the political
events of the period and the studies of history will be examined and in this
process, historians will be faced with political events and the positive and
negative effects of this perspective will be examined. These studies reached
the peak during the Abbasid period. Therefore, the role of Umayyads in the
developments in the field of civilization during the Abbasid period cannot be
denied.
This study will be limited to the Umayyad period and will deal with the
relationship between history and politics in this period. Because this issue
will give us a new perspective in the correct evaluation of the many sources of
Islamic history that we have benefited today and will reveal the effect of
ideology in historical knowledge. As a matter of fact, societies can take solid
steps towards the future with lessons learned from the past. For this reason,
history should be cleaned objectively and examined objectively.
Tarih,
toplumların geçmişle bağlantısını kuran, geçmişten ders çıkarmasına yardımcı
olan ve geleceğe dönük adımlar atmasında yolunu aydınlatan bir bilim dalıdır.
İslâm toplumunda bu alandaki çalışmalar her ne kadar hadislerin
toplanması kapsamında daha önceden başlamışsa da Emevîler dönemi, müstakil
anlamda tarih çalışmalarının ilk örneklerinin ortaya çıktığı süreç olmuştur. Toplumları
yönetme sanatı olan siyaset ile tarih ilmi arasındaki ilişki inkâr edilemez.
Geçmişten bu yana siyasetçiler, tarihçilerle devamlı iletişim kurmayı
tercih etmişlerdir. Bu ilişki, tarafların
durumuna göre bazen olumlu bazen de olumsuz bir seyir izlemiştir. Zira
kimi siyasetçiler tarihe ve tarihçiye, bilgi alma ve danışma amacıyla
yaklaşırken, kimi siyasetçiler ise tarihi ve tarihçiyi, toplumu yönlendirme
vasıtası olarak kullanmıştır. Bu durum, İslâm dünyasında da benzer bir
görüntü ortaya koymuştur. Emevîler dönemi, İslâm tarihinde önemli bir dönüm
noktasıdır. Zira bu dönem, İslâm toplumunda sosyal, siyasal ve ekonomik
alanlarda köklü değişimlerin yaşandığı ve ardından da derin ayrılıkların
kendisini gösterdiği bir zaman dilimi olmuştur. Emevî halifelerinin, muhalif
seslere karşı gösterdiği hoşgörüsüz tavır ve Müslüman toplumun değer verdiği
bazı önemli şahısları öldürmüş olmaları, Müslümanlar nazarında bu dönemin
olumsuz bir imaj kazanmasına sebep olmuştur. Bu olumsuz imaj sebebiyle de
dönemle ilgili bazı konular objektif bir şekilde ele alınamamıştır. Dikkâtli
bir incelemeden sonra Emevîler döneminin, sadece fetihler ve muhalif
hareketlerle mücadelenin yaşandığı bir zaman dilimi olmadığı görülecektir. Zira
İslâm toplumunda ilmî alanda yaşanan birçok gelişmenin temeli de bu dönemde
atılmıştır. Ancak kaynaklar incelendiği zaman, tarihçilerin siyasî olaylarda
fiilen yer almasının örneklerinin çok az olduğu görülecektir. Bununla birlikte
onlar, tarihle ilgili eserlerinde, tartışmalı siyasî olaylara bol miktarda
değinmişlerdir. Bu makalede, Emeviler dönemindeki tarih çalışmaları ve tarih
alanında çalışan kişilerin, siyasetle ilişkileri ele alınacaktır. Böylece,
dönemin siyasî olayları ile tarih çalışmaları arasındaki ilişkiye mercek
tutulacak ve bu süreçte tarihçilerin, siyasî olaylara bakışları ve bu bakış
açısının olumlu ve olumsuz etkileri incelenecektir. Bu çalışmalar, Abbâsiler
döneminde zirveye ulaşmıştır. Dolayısıyla Abbasîler döneminde medeniyet
alanında yaşanan gelişmelerde Emevîlerin rolü inkâr edilemez. Bu çalışma,
sadece Emeviler dönemiyle sınırlı kalacak ve bu dönemdeki tarih ve siyaset
anlayışı arasındaki ilişkiyi ele alacaktır. Zira bu konu, günümüzde
faydalandığımız birçok İslâm tarihi kaynağının doğru bir şekilde
değerlendirilmesinde bize yeni bir bakış açısı kazandıracak ve tarih
bilgilerinde ideolojinin etkisini ortaya koyacaktır. Nitekim toplumlar,
geçmişten aldıkları dersler ile geleceğe dönük sağlam adımlar atabilirler. Bu
sebeple tarihin, olumsuz etkilerden temizlenerek objektif bir şekilde
incelenmesi gerekmektedir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 27, 2019 |
Submission Date | August 22, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Volume: 19 Issue: 2 |
Correspondence Address
Cukurova University, Faculty of Theology, Balcali Campus, 01330, Saricam/Adana.