Ziya Gökalp played an important role in the collapse of the Ottoman Empire and the establishment of the Republic of Turkey. Following the dissolution of the Ottoman Empire, the question of what kind of identity Turkish society should develop in the process of modernisation remains topical today. In this context, Gökalp's conceptions of Turkism and Turanism have been discussed in an effort to blend the intellectual heritage of the West with its own cultural background while preserving the Turkish-Islamic identity. This study analyses Gökalp's relationship with nationalism, ummahism and Western culture and examines his contributions to the identity construction of the Turkish nation, especially in the transition from the Ottoman Empire to the Republic. While integrating Western social and cultural structures into Turkish society, Gökalp remained loyal to traditional Turkish-Islamic values and emphasised cultural and religious belonging. By defining the concept of ummahism as a social organisation, he aimed to strengthen the identity of the Turkish nation through cultural and religious belonging rather than relying on an ethnic basis. Gökalp's ideas emphasised the unifying function of national values in society and showed that these ideas can serve as a guide for social structures both in the past and in the present.
Ziya Gökalp, Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküş dönemi ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş sürecinde önemli bir yer edinmiştir. Osmanlı İmparatorluğu'nun çözülmesinin ardından Türk toplumunun modernleşme sürecinde nasıl bir kimlik geliştirmesi gerektiği sorusu günümüzde de güncelliğini korumaktadır. Bu bağlamda, Gökalp’in Türkçülük ve Turancılık anlayışları, Türk-İslam kimliğini muhafaza ederek Batı'nın düşünsel mirasını kendi kültürel zeminiyle harmanlama çabasıyla ele alınmıştır. Bu çalışma, Gökalp’in milliyetçilik, ümmetçilik ve Batı kültürüyle ilişkisini ele almakta; özellikle Osmanlı'dan Cumhuriyet'e geçişte Türk milletinin kimlik inşası bağlamındaki katkılarını incelemektedir. Gökalp, Batı’nın toplumsal ve kültürel yapılarını Türk toplumuna entegre ederken, geleneksel Türk-İslam değerlerine sadık kalmış, kültürel ve dini aidiyeti vurgulamıştır. Ümmetçilik kavramını, toplumsal bir organizasyon olarak tanımlayarak, Türk milletinin kimliğini etnik bir temele dayanmak yerine, kültürel ve dini aidiyetle güçlendirmeyi amaçlamıştır. Gökalp’in düşünceleri, ulusal değerlerin toplumu birleştirici işlevini vurgulamış ve bu fikirlerin hem geçmişte hem de günümüzdeki toplumsal yapılar için rehberlik edebileceğini göstermiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Kelam |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2025 |
Gönderilme Tarihi | 5 Şubat 2025 |
Kabul Tarihi | 25 Haziran 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 25 Sayı: 1 |