In the present study, a condition of a major depressed mother who had three daughters and evidently neglect her daughters because of the pressure by the society and her relatives is presented. Our case is a 28-years old housewife with secondary school degree. She was admitted to our clinic with the symptoms of anhedonia, fatigue, unwillingness, crying and suicidal thoughts. She was hospitalized to psychiatric service with diagnosis of major depression because of the obvious symptoms of suicidal plans and motor retardation. It was understood that the last depression episode was experienced by her two years ago when she learned her child’s sex form the gynecologist during her pregnancy. She stated that her husband’s family wanted baby boy and blamed herself because she had failed to do so. Then, she started to neglect her girls after that time. She also stated that her care was reduced during her pregnancy and even she started to dress her children finer at cold weather and did not cover them at cold nights and did not give their medications to make them more and more ill. Also, said “I wish my daughters die and I have a baby boy”. Sex discrimination reduces the care that should be shown to girls. Our case wanted to harm her children because of the sex discrimination and ignored her daughters with the hope of having a baby boy.
Bu çalışmada; üç tane kız çocuğu olduğu için, toplum ve akrabaları tarafından duygusal baskı gören ve major depresyon gelişen; bu nedenle bilerek kız çocuklarını ihmal eden bir annenin sunulması planlanmıştır. Olgumuz 28 yaşında, ortaokul mezunu ev hanımıdır. Hayattan zevk alamama, halsizlik, isteksizlik, ağlama ve özkıyım düşünceleri nedeniyle polikliniğe başvuran hasta özellikle özkıyım planları ve motor retardasyonun belirgin olması nedeniyle major depresyon tanısı konularak psikiyatri servisine yatırılmıştır. Öyküsünde son depresyon atağının 2 yıl önce gebeyken kontrol için gittiği kadın doğum uzmanın, çocuğunun cinsiyetinin kız olduğunu söylemesi ile başladığı anlaşılmıştır. Eşinin ailesi erkek çocuk istediklerini, bunu başaramadığı için de kendini suçladığını ve o zamandan sonra çocukları ile ilgilenmemeye başladığını söylemiştir. Hamile olduğu dönem ve daha sonraları çocuklarına karşı ilgisinin azaldığını, hasta olsunlar diye soğuk havalarda daha ince giydirdiğini, gece çocuklarının üstünü kasıtlı olarak örtmediğini, hasta olduklarında ilaçlarını bazen hiç vermediğini ve "Keşke kızlarım ölse de ben de erkek çocuk doğursam" şeklinde ifadeler kullanmıştır. Cinsiyet ayrımcılığı, kız çocuklarına gösterilmesi gereken ilgiyi azaltmaktadır. Olgumuz da bu ayrımcılık nedeniyle çocuklarının zarar görmesini istemiş ve erkek bir çocuk doğurma ümidi nedeniyle çocuklarını ihmal etmiştir.
Primary Language | English |
---|---|
Journal Section | Case Report |
Authors | |
Publication Date | October 9, 2015 |
Published in Issue | Year 2015 Volume: 40 Number: Supplement 1 |