Bu çalışmada günümüzün en büyük dijital yayın platformu olan Netflix’te yayınlanan ve biri Kanada biri ise Avustralya yapımı olan annelik temalı Workin’ Moms ve The Letdown dizileri, günümüzde değişen anneliğin temsil olanakları bağlamında incelenmiştir. Nitel metodolojik perspektifin benimsendiği çalışmada Workin’ Moms dizisinin 13 bölümlük ilk sezonu ile The Letdown dizisinin toplam 13 bölümden oluşan iki sezonu tematik analiz yöntemiyle analiz edilmiştir. Özdüşünümsel bir perspektifin de dahil edildiği analiz, dizilerin genel anlatı örüntüsünden yararlanarak, Bedensel ve Toplumsal Bir Dönüşüm Olarak Annelik, Kadınların Yaşamlarında Kesinti/Kopuş Olarak Annelik ve Toplumsal Bir Mücadele Alanı Olarak Annelik başlıklı üç tema altında gerçekleştirilmiştir. Çalışmada dijital yayın platformlarının toplumsal hareketlerin taleplerine uyumlu içeriklere yer vermesinin annelikle ilgili popüler söylemleri farklı biçimlerde sorunsallaştırdığı tartışılmıştır. İncelenen iki dizinin, bir taraftan anneliği yücelten/kutsallaştıran diğer taraftan kadınları baskı altına alan popüler söylemlere karşı kadın hareketinin itirazlarını içeren ve farklı annelik biçimlerini kapsayan bir temsil olanağı sunduğu belirtilmiştir.
In this study, motherhood-themed TV series Workin' Moms and The Letdown, one Canadian and one Australian production, broadcast on Netflix, today's largest digital broadcasting platform, are examined in the context of the representation possibilities of today's changing motherhood. In the study in which the qualitative methodological perspective is adopted, the first season of Workin' Moms (13 episodes) and the two seasons of The Letdown series (13 episodes in total) were analyzed with thematic analysis method. The analysis was carried out under three themes by making use of the general narrative pattern of the TV series: Motherhood as a Bodily and Social Transformation, Motherhood as an Interruption/Disconnection in Women's Lives, and Motherhood as a Social Struggle. A self-reflexive perspective is also included in the analysis. It has been argued that the fact that digital broadcasting platforms include content compatible with the demands of social movements problematizes popular discourses about motherhood in different ways. It has been stated that the two series examined offer a representation opportunity that includes the objections of the women's movement against popular discourses that glorify/sanctify motherhood on the one hand and oppress women on the other hand and cover different forms of motherhood.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | October 29, 2022 |
Submission Date | July 1, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 |