İşyerinde yaşa dayalı olarak ortaya çıkan ve haklı nedenle gerekçelendirilemeyen ayrımcı muamele, hem uluslararası hukuk hem de ulusal
hukuk alanında yasaklanmıştır. Yaşa dayalı ayrımcılık gençleri de kapsamasına rağmen, uygulamada daha ziyade yaşlı kişilerin bu ayrımcılığa
maruz kaldıkları görülmektedir. Yaşa dayalı ayrımcılık, özellikle AB’nin
gelecekteki demografik verileri göz önüne alındığında daha büyük bir önem
arzetmektedir. Doğum oranlarının azalması ve belirli bir yaşın üzerindeki bireylerin ortalama yaşam sürelerinin uzamasının, üye devletlerin sosyal
güvenlik harcamalarında ciddi artışlara yol açması beklenmektedir. İstatistiklere göre AB’nin aktif işgücü azalmaktadır ve bu sebeple AB’nin, önümüzdeki yıllarda yaşlı ve bağımlı nüfusun ihtiyaçlarını karşılamada, Birliğe
üye devletler tarafından emeklilik yaşlarının yükseltilmesi ve yaşlıların
istihdam oranlarının arttırılması gibi önlemler alınmadığı takdirde güçlük
yaşaması kuvvetle muhtemeldir. Bu önlemlerin aynı zamanda AB’nin global
düzeydeki rekabetini ve üretimini arttırması da beklenmektedir.
AB hukuk düzeninde, istihdamda yaşa dayalı ayrımcılık yapılması
yasağı, 2000/78 Sayılı Yönerge çerçevesinde korunmaktadır. Bu Yönerge
md.6/1’e göre, üye devletler haklı ve makul şekilde ve meşru bir amaç
çerçevesinde gerekçelendirilmek suretiyle yaşa dayalı farklı muamelede
bulunabilirler. ABAD’ın önüne gelen pek çok dava, üye devletler tarafından
özellikle ulusal planlarında farklı meslek grupları için öngörülen zorunlu
emeklilik yaşlarına ilişkin ortaya konulan meşru amaçların haklı şekilde
gerekçelendirilebilmesine ilişkindir. İlk bakışta, üye devletler tarafından
özellikle de genç işssizlikle mücadele esnasında alınan bu tür önlemler, yaşlı
çalışanların Birlik seviyesinde istidam oranını arttırmayı hedefleyen ortak
amaçla çatışır nitelikte gözükmektedir. Bununla birlikte konunun daha
derinden analiz edilmesi gerekmektedir.
Bu sebeple bu çalışmada, söz konusu olası çatışmanın mevcudiyeti/
kabul edilebilirliği sorununun, AB’nin demografik verileri ışığında ve
ABAD’ın bu konudaki güncel içtihat hukuku, üye devletlerin zorunlu
emeklilik planları öngörürkenki takdir yetkilerinin sınırları, sebepleri ve
ABAD’nın bu davaları incelerkenki kriterleri çerçevesinde incelenmesi
amaçlanmıştır.
AB’de Yaşa Dayalı Ayrımcılık AB’nin Demografik Güçlükleri ABAD İçtihat Hukuku.
Unjustified discrimination on grounds of age in workplace is prohibited under both national and international law. Though age discrimination covers also young people, in practice, it is mostly the older people who suffer more from this unfair treatment. Discrimination on age becomes more critical when the future demographic challenges the EU is likely to face, are taken into account. Those changes such as the decrease in fertility rates and the increase in life expectancy of older people have serious effects in the increase of social burdens imposed on the Member States. Statistics reveal that the working age population of the EU is likely to decrease and hardly to confront the old age dependency within the coming decades unless the Member States invoke some concrete measures which include raising the retirement ages and increasing the employment rate of older workers that is inevitably expected to increase productivity and enhance competitiveness of the EU at the global level. In EU legal system, non-discrimination on grounds of age in employment is a protected right under Directive 2000/78. Article 6(1) of the Directive provides the Member States with the opportunity to invoke differentiated treatment on grounds of age if it is objectively and reasonably justified by a legitimate aim. Most of the recent cases brought before the ECJ have common points for raising the need to question the justifiability of the legitimate aims pursued by the Member States when requiring compulsory retirement ages for different professions in national legal schemes. At first sight, such measures undertaken by Member States, while coping with higher unemployment rates among younger workers (with the possible incentives that recruitment opportunities of young people are likely to be increased by dismissing older people)seem to contradict with the
common aim of increasing the employment rate of older workers at the
Union level. Yet, this is worth to be taken under a closer and deeper
analysis. Hence, this study seeks to question in light of EU’s demographic challenges, the reality/acceptability of this possible contradiction by analysing the recent case law of the ECJ through focusing on the underlying reasons and the boundaries/limits of Member States’ discretion when they are introducing compulsory retirement schemes and the criteria the ECJ has been invoking when deciding on those cases.
EU Age Discrimination EU Demographic Challenges ECJ Case Law.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 Cilt: 17 Sayı: 1 |
Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi
TR-DİZİN, HeinOnline, GoogleScholar, Academindex, Sherpa Romeo, Ulrich’s Periodicals Directory ve Asos Index veri tabanlarında taranmaktadır.
Dergimiz 2024 Mayıs sayısından itibaren yalnızca elektronik ortamda yayınlanacaktır.
Dokuz Eylul University Publishing Web-Page
https://kutuphane.deu.edu.tr/yayinevi/
İletişim sayfamız
https://dergipark.org.tr/tr/pub/deuhfd/contacts