Türkiye’nin üç tarafı denizlerle çevrili olmasına rağmen, ulusal sınırlar
içerisinde yürütülen taşımacılık faaliyeti, karayolunda yoğunlaşmıştır. Bu
sınırlar içerisinde yapılan taşıma ilişkilerinden doğacak hukuki
uyuşmazlıklarda, uygulanacak hükümler Türk Ticaret Kanunu’nun 762 ve
devamı maddeleridir. Her ne kadar, 1956 tarihli Türk Ticaret Kanunu
hükümleri, 1897 tarihli Alman Ticaret Kanunu’ndan alınmış olsa da, 1956
yılından sonra taşıma hukuku alanında Alman Ticaret Kanunu’nda
gerçekleştirilen reformların Türk Hukuku’na alınması ve uyarlanmasında
kanun koyucu ihmalkar davranmıştır. Gerek kara yolu ile gerekse deniz yolu
ile yapılan taşımalar bakımından, Alman Ticaret Kanunu, özellikle 1980’li
yılların sonlarında hazırlanan değişiklik kanunları aracılığı ile taşıma
sektöründe yaşanan hızlı gelişime ve bunun doğurduğu hukuki ihtiyaçlara
cevap verebilir hale getirilirken; Türk kanun koyucusunun aynı hızda bu
değişime adapte olamaması nedeniyle, Türk ve Alman Ticaret Kanunu’nun
taşıma hukukuna ait hükümleri arasındaki ahenk bozulmuştur.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2005 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2005 Cilt: 7 Sayı: 1 |
Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi
TR-DİZİN, HeinOnline, GoogleScholar, Academindex, Sherpa Romeo, Ulrich’s Periodicals Directory ve Asos Index veri tabanlarında taranmaktadır.
Dergimiz 2024 Mayıs sayısından itibaren yalnızca elektronik ortamda yayınlanacaktır.
Dokuz Eylul University Publishing Web-Page
https://kutuphane.deu.edu.tr/yayinevi/
İletişim sayfamız
https://dergipark.org.tr/tr/pub/deuhfd/contacts