Hukuk düzeni bir hakkın kullanılabileceği süreyi hak düşürücü süreye
tâbi tutmuş yahut hak için bir zamanaşımı süresi öngörmüş ise anılan
sürelerin geçmesiyle hak düşer yahut muhatap o hakkın yükümlüsü olarak
yerine getirmesi gereken edimi ifadan kurtulur. Hak düşürücü süreler,
genellikle kanun tarafından öngörülmüştür. Söz gelimi, irade sakatlıkları
nedeniyle sözleşmeyi iptal hakkı, hata ve hilenin fark edildiği, tehdidin
ortadan kalktığı andan itibaren bir sene içinde kullanılmalıdır (6098 sayılı
TBK m.39); bağışlama sözleşmesinde bağışlayan, geri alma sebebini öğrendiği günden başlayarak bir yıl içinde bağışlamayı geri alabilecek olup bir yıl
içerisinde kullanılmaması halinde bu hakkın artık ileri sürülmesi mümkün
değildir (TBK m.297). Sözleşmeden doğan yenlik doğuran haklar bakımından da tarafların hakkı kuran sözleşmede, hak düşürücü süre kararlaştırmaları mümkündür. Sözleşmeden doğan fesih hakkının belirli bir süre
içinde kullanılmaması halinde fesih hakkının ortadan kalkacağına bir kararlaştırma halinde sözleşme ile kararlaştırılmış hak düşürücü süreden söz
edilir
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Temmuz 2013 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2013 Cilt: 15 Özel Sayı |
Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi
TR-DİZİN, HeinOnline, GoogleScholar, Academindex, Sherpa Romeo, Ulrich’s Periodicals Directory ve Asos Index veri tabanlarında taranmaktadır.
Dergimiz 2024 Mayıs sayısından itibaren yalnızca elektronik ortamda yayınlanacaktır.
Dokuz Eylul University Publishing Web-Page
https://kutuphane.deu.edu.tr/yayinevi/
İletişim sayfamız
https://dergipark.org.tr/tr/pub/deuhfd/contacts