Türkiye’de Soğuk Savaş’ın yoğun yaşandığı dönem, 1960 ile 1980 yılları arasıdır. Bu süreçte, solcu aydınların kamusal alanda hâkimiyeti olduğu söyleyebilir. Hatta kimi solcu aydınlar, ordudaki bazı subaylarla işbirliği yaparak darbe ile yönetime gelmeye çalışmışlardır. Soğuk Savaş sürecinde solcu aydınların kamusal alandaki etkinliğine tepki olarak Türk sağı aydınlarının örgütlendiğini ve onlara karşı devleti/düzeni korumaya çalıştığını gözlemleriz. Bu çerçevede Soğuk Savaş sürecinde Türk sağı aydınlarının, komünizme karşı bir şekilde konumlandıklarını iddia edebiliriz. Türk Sağı aydınları, kendilerini “yerli ve milli” saymakta, solun ise bu topraklara modernleşme politikaları sonrası “suni ve köksüz” bir şekilde geldiklerini öne sürmektedirler. Türk Sağı aydınları, modernleşme politikaları ve sonrasındaki Kemalist reformlarla Türkiye’de milli kültürün ihmal edildiğini iddia etmekte ve milli kültürdeki bu ihmalden dolayı solun ülkeye girdiğini öne sürmektedir. Bu minvalde sağ düşünce, Soğuk Savaş sürecinde sola karşı milli kültürü güçlendirmeye çalışmıştır.
Bu çalışmanın amacı, 1960-1980 yılları arası sağ düşüncede “aydın” kavramına dair yaklaşımları ele almaktadır. Bu çerçevede Necip Fazıl Kısakürek, Nurettin Topçu, Cemil Meriç, Mümtaz Turhan, Erol Güngör ve Sabri Ülgener’in aydın kavramına yönelik düşünceleri ele alınacaktır. İlk olarak sağ düşüncede modernleşme ve Kemalizm imgesine yer verilecek, sonrasında Türk sağı aydınlarının milli kültürün güçlendirmesine dair düşünceleri tartışılacaktır. Son olarak ise 1970’lerde sağ düşüncenin çatı örgütü olan Aydınlar Ocağı deneyimi ele alınacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Mart 2022 |
Gönderilme Tarihi | 17 Haziran 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 24 Sayı: 1 |