The purpose of the creation of man, who was created as the vicegerent of the earth and at the service of whom all beings were put, is "to serve Allah". Allah Almighty guided man, whom He created with a sense of religion, to fulfill his duty of servitude by giving him reason, sending him prophets and giving books to prophets. As part of their mission, the prophets delivered the religion to the people, com-manded them to serve and obey Allah alone, enjoined what is good and forbade what is evil, and re-minded them that those who believed and obeyed would be rewarded and those who disbelieved and rebelled would face divine punishment. It is also the duty of the believers who are obliged to obey the Prophet and follow his example. It is understood from verse 104 of Surah Al-Imran that this duty is to be fulfilled both by a group of Muslims and by each individual Muslim. Interpretations explain this verse as meaning that the duty of inviting to good, enjoining what is good and forbidding what is wrong should be performed by a group of Muslims. This article discusses the duty of enjoining what is good and forbidding what is wrong in the context of this verse.
Yeryüzünün halifesi olarak yaratılan, bütün varlıklar hizmetine sunulan insanın yaratılış gayesi “Allah’a kulluk etmektir.” Yüce Allah, din duygusu ile yüklü olarak yarattığı insana kulluk görevini yerine getirmesi için akıl vermek, peygamber göndermek ve peygamberlere kitaplar vermek suretiyle rehberlik etmiştir. Allah’ın verdiği görev gereği peygamberler, insanlara dini tebliğ etmişler, sadece Allah’a kulluk ve itaat etmelerini emretmişler, ma’rûfu emredip münkeri men etmişler, iman edip itaat edenleri mükâfat, inkâr edip isyan edenleri ilahî ceza ile uyarmışlardır. Bu görev, aynı zamanda peygambere itaat etmek ve onu örnek almakla yükümlü olan müminlerin de görevidir. Bu görev, Müslümanların bir grubu tarafından mı, yoksa her bir Müslüman tarafından mı yerine getirilecektir. Âl-i İmrân Sûresinin 104. âyeti, bu görevin hem bir grup Müslüman, hem her bir Müslüman tarafından yerine getirilmesi gerektiği şeklinde anlaşılmıştır. Meallerde bu âyete, hayra davet, ma’rûf emretme ve münkeri men etme görevini bir grup Müslümanın yapması gerektiği şekilde anlam verilmiştir. Makalemizde bu âyet çerçevesinde ma’rûfu emir ve münkeri men görevi ele alınmıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Religious Studies |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | June 19, 2023 |
Submission Date | July 18, 2022 |
Published in Issue | Year 2023 Volume: 59 Issue: 2 |
Diyanet İlmi Dergi is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License (CC BY NC).