Osmanlı edebiyatında klasik şiir, kuruluştan itibaren her yüz yılda farklılık göstermesine karşın xv. asırda Türk dilin ölçünlü olmasıyla standart bir şiir dili olarak tercih edildi. Klasik nesirde durum daha farklıydı. Osmanlı klasik edebiyat uzun tarihi süresince nesir alanındaki görünüşü bir standartlaşma yakalayamadığı için her asırda değişiklikler yaşayarak süregeldi. Bu değişiklikler hem yabancı dil unsurlarının çokluğu hem tercüme veya yarı telif yarı tercüme eserlerin sayısal çokluğu hem de cümle yapısının karma olması bakımından klasik nesir ve şiir arasındaki dil ayrılığın nedenleridir. xv. asırdan itibaren standartlaşan şiir dili özelliklerinden dolayı Osmanlı klasik edebiyatında biçimsel olarak tek tip bir şiir dili kullanıldı. Oysa nesir iki farklı dil özelliği ile edebî, sanatlı nesir ve didaktik, ilmî nesir olarak varlığını sürdürdü. Eski Ana Türkçesi devrinde ve sonrası nesir dili, hem yabancı sözcük unsurları bakımından hem cümle yapısı yönünden farklı bir görünümle örüldü. Yazar, nesrin bu geniş sahasını dil ve cümle imkânlarını kullanarak çeşitli görünümlerle cümlelerini geniş bir uzunlukta örebilmektedir. Bir ölçüye bağlı kalınmadan özellikle edat gruplarının ve fiilimsilerin (zarf-fiil) Türk cümle yapısı kurallarına aykırı gelişi güzel bir biçimde kullanılması, cümle unsurlarının var olan geniş çerçevesini daha da belirsizleştirmiştir. İşte bu durumun serbestliği klasik nesir dilindeki cümle yapısının ve dil unsurlarının düzensizleşerek bir sistem kurmasını engellemiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Dil Çalışmaları |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Kasım 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 14 Sayı: 27 |