It is said that the learning/acquisition of German language as L2 is difficult. Thepossible reason for this opinion is German grammatical gender system, because ithas a very unorderly and complex nature system. By each grammatical rules of thislanguage has got a series of exception rules. We are witnessed that, both linguistsand educators, who are expert in languages, as well as the people, who are notexperts in the language, are often commented the multitude of exceptions in grammatical rules and the difficulty of grammatical gender system of this language.Some modern linguists say that, this language has no rules to determine the grammatical gender system and goes further and say, each substantive should be memorized with its definite article.However, it is not correct to say that the language occurred from irregular structures, above all there is no language in the world, particularly the natural languageoccurs from a number of irregular structures. The modern linguistics says the building of words and sentence is not arbitrary, they occur in a certain harmony.However, many of the studies of descriptive linguistics analysis showed that, theleaner of German language acquired the grammatical gender system; during theyhandled the words in a process of morphological, semantic and phonologicalaccording some inductive rules. But in which extent the acquirers use the rules ofthis language as L2 and how they use exactly the rules is unknown.In this study, we have showed the concept of grammatical gender, the use of its inGerman language, its specifications, functions and we have made a detailed examination of the various studies conducted on this issue. Furthermore, we have gotsoughed the answer of acquisition process of grammatical gender system and theformulated grammatical gender determination process by L2 learner
Almancanın yabancı dil (L2) olarak öğrenilmesi/edinilmesi zor bir dil olduğusöylenilir. Bu düşüncenin başlıca nedenlerinden biri tanesi bu dilde olup Türkçedeolmayan çok kurallı ve karmaşık bir yapısı olan dilbilgisel cinsiyet sistemi ile herbir dilbilgisel kuralın yanında neredeyse bir dizi yan kuralın (istisna) daha bulunmasındandır. Bu dildeki dilbilgisel cinsiyet sisteminin çok kurallı ve karmaşıklığınave dilbilgisindeki istisnaların çokluğuna ilişkin benzer açıklamalar, hem bu dilinuzmanı olan dilbilimci ve eğitmenler, hem de bu dilin uzmanı olmayan sıradan kişiler tarafından sık sık yapıldığına şahit oluyoruz. Hatta bazı çağdaş dilbilimciler, bu dilin dilbilgisel cinsiyet sistemini belirlemeninhiçbir kuralı olmadığını ve her tekil ismin artikeli ile birlikte ezberlenmesi gerektiğini söyleyecek kadar ileri giderler. Hâlbuki dünyadaki hiçbir dilin, özellikledoğal dillerin bir takım kuralsız yapılardan meydana geldiğini ve bu yapılarınöğreniminin/ediniminin semaî olduğunu söylemek doğru değildir. Çünkü moderndilbilim, doğal dillerde bazı kuralsız yapıların olmasına rağmen her dilin bir kurallar bütünü olduğunu, cümlelerin yapıtaşı olan kelimelerin dizilişinin rastgeleolmadığını, sözdizimi ve kelime üretiminin belli bir ahenk içinde meydana geldiğini ortaya koymuştur. Betimleyici dilbilim çözümlemesi ile yapılan çalışmalarınınbirçoğu, dilbilgisel cinsiyet sistemini edinmeye çalışan öğrenicilerin öğrenme/edinme sürecinde biçimbilimsel, anlamsal ve ses bilimsel ilkelere bağlı bazı tümevarımlı kurallara göre hareket ettiklerini gösteriyor. Ancak bu dili L2 olarak edinmeyeçalışanların bu kuralları hangi ölçüde ve nasıl kullandıkları sorularına ise tamolarak henüz cevap veril(e)memiştir. Mevcut çalışmada, dilbilgisel cinsiyet kavramının ne olduğu, Almancadaki kullanımı, belirtkeleri, işlevi ve önceden nasıl belirleneceği hususunda bu konudayapılan çeşitli çalışmaların ayrıntılı incelemesi yapılmıştır. Buna ilaveten dilbilgisel cinsiyet sistemi için formüle edilen dilbilgisel cinsiyet belirleme ilkelerinin L2edinim işleme sürecinde ne kadar etkili kullanıldığı sorusuna cevap aranmıştır
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | Linguistics |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | June 1, 2013 |
Submission Date | January 1, 2013 |
Published in Issue | Year 2013 Issue: 160 |