Considered as one of the most influential crime fiction writers of our time, Val McDermid combines her works with Scotland’s city and town culture. Having the opportunity to closely observe the problems faced by the working class in the town of Fife where she spent her childhood, McDermid enriches her fiction with these narratives. These experiences led her to be the voice of the forgotten, oppressed, and marginalised segments of society in her later writing life. Also challenging the male-dominated structure of traditional crime fiction, McDermid brings a new atmosphere to crime fiction by creating fictional characters such as Lindsay Gordon. Classic crime fiction, which spent its golden age under the hegemony of British writers in the 1930s, presents the reader with stories in which typical male detectives are the protagonists. By the 1970s, Scottish crime fiction, or Tartan-Noir writers, produced essential works in this field. McDermid, who took the title of the Queen of crime fiction, puts women at the centre of her narrative, and in this way, she differs from male Tartan-Noir writers. In this study, McDermid, who deconstructed the male-dominated structure in traditional detective fiction and placed strong female detectives such as Lindsay Gordon into fiction, will be examined. Additionally, McDermid’s criticisms of the Margaret Thatcher period will be explained to readers with examples from her novels.
Günümüzün en etkili polisiye yazarlarından biri olarak kabul edilen Val McDermid, eserlerini İskoçya'nın şehir ve kasaba kültürüyle birleştirir. Çocukluğunun geçtiği Fife kasabasında işçi sınıfının yaşadığı sorunları yakından gözlemleme fırsatı bulan McDermid, kurgusunu bu anlatılarla zenginleştirir. Bu deneyimler onu daha sonraki yazarlık hayatında, toplumun unutulmuş, ezilmiş, ötekileştirilmiş kesimlerinin sesi olmaya yöneltmiştir. Geleneksel polisiyenin erkek egemen yapısına da meydan okuyan McDermid, Lindsay Gordon gibi kurgusal karakterler yaratarak polisiyeye yeni bir hava getirir. 1930'larda İngiliz yazarların hegemonyası altında altın çağını yaşayan klasik polisiye, okuyucuya tipik erkek dedektiflerin başrolde olduğu hikâyeler sunar. 1970'lere gelindiğinde ise İskoç polisiye ya da Tartan-Noir yazarları bu alanda önemli eserler vermiştir. Polisiyenin kraliçesi unvanını alan McDermid, anlatısının merkezine kadınları koyar ve bu yönüyle erkek Tartan-Noir yazarlarından ayrılır. Bu çalışmada, geleneksel polisiye kurgudaki erkek egemen yapıyı yapı-söküme uğratan ve Lindsay Gordon gibi güçlü kadın dedektifleri kurguya yerleştiren McDermid incelenecektir. Ayrıca, McDermid'in Margaret Thatcher dönemine yönelik eleştirileri de romanlarından örneklerle okura açıklanmaya çalışılacaktır.
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | British and Irish Language, Literature and Culture |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | March 21, 2024 |
Submission Date | December 5, 2023 |
Acceptance Date | March 7, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 |
Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi Creative Commons Atıf-GayrıTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY-NC-ND 4.0) ile lisanslanmıştır.