After the Tanzimat, in the Ottoman society, the theater continued its traditional stage activities as well as the rapidly developed, text-based, sparkling games with western style plays and staging. Copyright stage plays were written and translated into classical and contemporary texts of western literature. NonMuslim artists wrote plays and cantons around their own cultures. The first Turkish theater in Western style was established in Gedikpaşa with the name of the Ottoman Theater, but this structure was destroyed after the performance of the Çerkes Özdenleri. Until the proclamation of the constitutional monarchy, the theater was dominated by tradition, but on the other hand it used the western technique. This shows that it has a hybrid structure. Ortaoyunu, Karagöz and tuluat tried to meet the need of modern theater for the censoring of western style theater. In this respect, the literature of the Turkish theater has been shaped by analyzing the texts written by the writers, rather than stage activities, but there is a very moving theater world especially in Istanbul. Sermet Muhtar Alus was the witness of this world. He wrote about Istanbul every day in the last twenty years of his life. Alus shows in his newspaper articles and novels that he witnessed the history of the Ottoman theater. His writings are more important than many studies on the history of the theatre. These texts are valuable thanks to the observations and comments. In this study, theater groups, figures and events reflected in Alus’s newspaper articles will be evaluated. Afterwards, the reflections of Turkish and non-Muslim artists on Alus’s writings, activities of foreign theater groups and theater, and the buildings where Karagöz and meddah performances were given will be mentioned. Stories and novels are twice as much as newspaper articles. They were therefore excluded from the article.
Batılı anlamda tiyatro Türk kültür hayatına Tanzimat sonrasında sahne faaliyeti ve edebiyatın bir türü olarak girmiştir. Batılılaşmanın Türk edebiyatında en görünür cephesi olan tiyatro bu yıllarda devlet adamlarından sanatçılara kadar hemen her kesimin dikkatini çekmiştir. Bizzat oyun yazarak tiyatroya katkı sağlandığı gibi, bu türe derin bir dikkat gösteren, tiyatronun bütün unsurlarıyla ilgilenen yazarlar da olmuştur. Bu dünyaya tanık olan isimlerden biri de ömrünün son yirmi yılını her gün gazetelerde geçmiş zamanların İstanbul’unu yazmaya adamış Sermet Muhtar Alus’tur. Hem gazete yazılarında hem de romanlarında 1850’lerden Darülbedayi’nin çalışmaları da dâhil olmak üzere Osmanlı tiyatrosunu tanıklıklara dayanarak anlatmıştır. Onun söz konusu metinlerden derlenecek tiyatro yorumları genel geçer tiyatro tarihlerinin ötesindedir. Bu metinleri, yazarının tecrübe ettiği gözlem ve yorumlar değerli kılmaktadır. Bu çalışmada Alus’un gazete yazılarına yansıyan tiyatro toplulukları, figürleri ve olayları değerlendirilecektir. Sonrasında Türk ve gayrimüslim sanatçıların Alus’un yazılarına yansımaları, yabancı tiyatro topluluklarının faaliyetleri ve tiyatro, Karagöz, meddah sergilerine mekân olmuş yapılardan söz edilecektir. Hikâye ve romanlar çalışmanın hacmini katlayacağından makale dışında tutulmuştur.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | ARTİCLES |
Authors | |
Publication Date | October 20, 2019 |
Acceptance Date | October 21, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 |
Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi Creative Commons Atıf-GayrıTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY-NC-ND 4.0) ile lisanslanmıştır.