Narratology, which became a separate field of study after the 1960’s, trying to deconstruct the narrative, and to reveal the relationships between the elements of the narrative. Discussions on the nature of the narrative enable the narrator to be handled in the light of different approaches, and thus new concepts are created. One of these concepts is the concept of unreliable narrator put forward by Wayne C. Booth. The reader, who produces various versions of the real author based on her own knowledge and experience, discovers the unreliability through the relationship between the implied author and the narrator. Reliability occurs when the narrator coincides with the implied author, and unreliability arises in the opposite case.
Although the concept of the unreliable narrator, which is directly related to the other elements of the text creates a rich discussion environment, it brings with it many theoretical problems. While the detection of unreliability became a theoretical necessity for the narrative, objective answers could not be produced in the face of questions such as its sources, the way it apperence of and its dilemmas. The unreliable narrator is a concept that the reader creates in order to explain the contradictions arising from the narrator. Knotting of the relationship between the unreliable narrator and the reader in the heading "subjectivity" has confined the studies to a limited framework. In this study, the problems of the unreliable narrator, which has not yet been clarified and agreed by the researchers, and the role of the reader in the title of unreliable narrator will be examined.
1960’lardan sonra ayrı bir çalışma alanı haline gelen anlatıbilim, anlatıyı parçalarına ayırmaya ve anlatının unsurları arasındaki ilişkileri açığa çıkarmaya çalışır. Anlatının mahiyetine dair yapılan tartışmalar anlatıcının farklı yaklaşımlar ışığında ele alınmasını sağlar ve böylece yeni kavramlar üretilir. Bu kavramlardan biri de Wayne C. Booth tarafından ileri sürülen güvenilmez anlatıcı kavramıdır. Kendi bilgi ve deneyimlerinden hareketle gerçek yazarın çeşitli versiyonlarını üreten okur, ima edilen yazar ve anlatıcı arasındaki ilişki üzerinden güvenilmezliği keşfeder. Anlatıcı, ima edilen yazarla örtüştüğünde güvenirlik, tam tersi durumda ise güvenilmezlik ortaya çıkar.
Metnin diğer unsurlarıyla doğrudan ilişkili olan güvenilmez anlatıcı kavramı zengin bir tartışma ortamı oluştursa da pek çok kuramsal sorunu beraberinde getirir. Güvenilmezliğin tespiti anlatı için kuramsal bir gereklilik haline gelirken kaynakları, ortaya çıkış şekli ve açmazları gibi sorular karşısında nesnel cevaplar verilememiştir. Güvenilmez anlatıcı, okurun anlatıcıdan kaynaklanan çelişkileri açıklayabilmek için oluşturduğu bir kavramdır. Güvenilmez anlatıcı ve okur arasındaki ilişkinin “öznellik” başlığında düğümlenmesi, yapılan çalışmaları sınırlı bir çerçeveye hapsetmiştir. Bu çalışmada araştırmacılar tarafından hâlâ netliğe kavuşturulamamış ve görüş birliğine varılamamış olan güvenilmez anlatıcıya dair sorunlar ve güvenilmez anlatıcının ortaya çıkmasında okurun rolü irdelenecektir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | ARTİCLES |
Authors | |
Publication Date | March 23, 2022 |
Acceptance Date | February 7, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Issue: 25 |
Journal of Language and Literature Studies is licensed under the Creative Commons Attribution-Non-Commercial-NoDerivatives 4.0 International Licence (CC BY-NC-ND 4.0).