Küreselleşme tartışmalarının özellikle Doğu Bloku'nun yıkılmasından sonra yoğunluk kazandığı gözlemlenmektedir. Her ne kadar daha önce de bu alanda kimi kavramsallaştırma girişimleri ortaya çıkmışsa da, 1990'lı yıllarla birlikte 'küreselleşme', sosyal bilimler alanında üzerinde münhasıran çalışılacak en önemli konulardan bir haline gelmeye başlamıştır. Son 15-20 yıldır küreselleşme üzerine sayısız eser üretilmiş ve farklı bakış açılarına göre de küreselleşmeden ne anlaşılması gerektiği bir o kadar farklılaşmıştır. Küreselleşmenin farklı şekillerde anlaşılmasına neden olan en önemli konulardan birisi kuşkusuz, kavrama yüklenen ideolojik anlamdır. Bu kısa çalışmada, ideolojik olarak karşıt veya taraftarı olunmadan, küreselleşmenin ortak bir düzlemde nasıl kavramsallaştırılabileceğine ilişkin bir öneri sunulmaya çalışılacaktır.
Küreselleşme Ekonomik Serbestleşme Küresel Bilinç Küresel Ağlar Sivil Toplum
ABTRACT: Discussions on globalization began to get strengthened particularly after the collapse of Eastern Bloc. Despite the fact that there were some attempts before 1990s to conceptualize globalization, it became one of the distinguished fields of study in social sciences 1990s onwards. In the last two decades it has been produced a vast amount of works on globalization, and in line with each attempt, there emerged lots of different viewpoints on globalization. One of the most important issues that lead to differentiation in perception of globalization is undoubtedly ideological charging on the term. In this short paper, without becoming ideologically pro- or anti-, it will be attempted to present a proposal on how globalization can be conceptualized within a common context
Globalization economic liberalization global consciousness global webs civil society
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ocak 2006 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2006 Cilt: 7 Sayı: 1 |