Parliaments are institutions those carry out representative democracies. Due to impossibility of direct democracy today, individual participate administration through their representatives. Representatives also use sovereignty in the name of individuals all around the world. While give these rights to their representatives individuals, try to make their best for electing representatives who protect their interests best. In this regard, parliament that is constituted by representatives should have the qualities that resemble the general features of society. The idiom which is “parliament is the mirror of the society” is the brief expression of these features. Parliament is democratic in the level of its representation of the society. Therefore, the level of representation of the parliament is closely related with democracy. There is no doubt that the increase of the representation will bring parliament closer to democracy. The parliaments those are representatives of some certain elites would not be preferred much. However, parliament that represents every stratum of society –although not equal- is considered as democratic. For the period of 1950 and 1960, which is the theme of this study, it is difficult to say that, the level of representation mentioned above is achieved in the parliament of Turkey. The representation in terms of, gender, education, occupation, age or foreign language wasn’t on the level required
Parlamentolar, temsili demokrasinin gerçekleştiği kurumlardır. Doğrudan demokrasinin imkansız hale geldiği günümüzde, bireyler yönetime katılımlarını temsilciler aracılığıyla sağlarlar. Temsilciler, aynı zamanda hemen hemen dünyanın her yanında vatandaşlara ait olan egemenlik haklarını da yine onlar adına kullanırlar. Bireyler temsilcilerine bu hakları verirken, kendi çıkarlarını en iyi temsil edecek kişileri seçerek parlamentoya göndermeye azami çaba gösterirler. Bu açıdan temsilcilerin oluşturduğu parlamentonun toplumun genel özelliklerini yansıtacak niteliklere sahip olması gerekir. Toplumdaki yaygın deyimle “parlamento toplumun aynasıdır” söylemi de tam bu anlatılanların en kısa ifadesidir. Parlamento, toplumu temsil etme ölçüsünde demokratiktir. Bu nedenle parlamentonun temsiliyet ölçüsü aynı zamanda demokrasiyle de yakından ilgilidir. Parlamentoların temsiliyet dereceleri arttıkça demokrasiye de büyük oranda yaklaşacaklarından şüphe yoktur. Sadece belirli elit kesimlerin temsilcisi niteliğindeki parlamentolar, demokratik anlamda çok tercih edilecek yapılar değillerdir. Ancak bunun yerine toplumun her katmanını -eşit olmasa da- temsil etme niteliğine sahip parlamentolar, göreceli olarak demokratik sayılırlar. Çalışmanın konusu olan Türkiye’de 1950-1960 döneminde, önceki dönemlere göre biraz daha iyi olsa da yukarıda sözü edilen düzeyde temsil olanağının sağlanabildiğini söylemek güçtür. Gerek cinsiyet, gerek eğitim düzeyleri, gerek meslek dağılımları, gerek yaş dağılımları ve gerekse de bilinen yabancı diller dağılımı açısından temsil oranının arzu edilen düzeyde olmadığı görülmektedir
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | June 20, 2015 |
Published in Issue | Year 2008 Issue: 22 |
Dergimiz EBSCOhost, ULAKBİM/Sosyal Bilimler Veri Tabanında, SOBİAD ve Türk Eğitim İndeksi'nde yer alan uluslararası hakemli bir dergidir.