Since the earliest times, humankind has been trying to protect objects they considered sacred or precious from enemy attacks. The desire to collect valuable things has led to the formation of museums by changing form and content throughout the ages. While the institutions established to protect the shared history of humanity are developing, the destructive power of the weapons used in wars is also increasing. During the First World War, the Ottoman lands, especially the capital of Istanbul, became enemy planes’ targets for bombing. The bombs dropped from enemy planes required the Imperial Museum to take precautions. According to their own experience, museum managers did not take the necessary precautions to eliminate the danger and asked for help from the military in this regard. The military science committee came to the museum and made an inspection and prepared a report stating what should be done as a result of their investigation. However, this was not enough and the prepared report was also discussed with the architects. In addition, a neutral government was contacted and requested to request the enemy states not to target the museum and ıts surroundıngs. At the beginning of the First World War, considering that the ancient works in the Imperial Museum should be preserved, the works that could be transferred were sent to Konya; The process, which started with the preservation of works that could not be transported by placing sand and wax bags on them, became protection from bombs and their devastating effects at the end of the war. This article aims to show some of the measures taken by the Imperial Museum against bombardment during the First World War.
İnsanoğlu en eski devirlerden itibaren kutsal saydığı veya değer atfettiği nesneleri düşman saldırılarından korumaya çalışmıştır. Değerli nesneleri biriktirme arzusu, çağlar boyu biçim ve içerik değiştirerek müzelerin oluşmasına sebebiyet vermiştir. Bir yandan insanlığın ortak geçmişini korumak için kurulan müesseseler gelişirken diğer yandan savaşlarda kullanılan silahların yıkıcı gücü de artmıştır. Birinci Dünya Savaşı esnasında Osmanlı toprakları ve özelde başkent İstanbul, düşman uçaklarının bombalarına hedef olmuştur. Düşman uçaklarından atılan bombalar, Müze-i Hümâyunun da bazı tedbirler almasını gerektirmiştir. Müze yöneticileri, tehlikenin bertaraf edilmesi için gereken tedbirleri kendi tecrübelerine göre almamış, bu hususta askeriyeden yardım istemiştir. Askerî bilim heyeti müzeye gelerek bir inceleme yapmış ve incelemelerinin neticesinde yapılması gerekenleri bildiren bir rapor hazırlamıştır. Ancak bununla yetinilmemiş ve hazırlanan rapor, mimarlarla da müzakere edilmiştir. Bunlarla birlikte tarafsız bir hükümetle irtibata geçilerek düşman devletlerden müzeyi ve çevresini hedef almamaları için talepte bulunulması talep edilmiştir. Birinci Dünya Savaşı’nın henüz başlarında Müze-i Hümâyundaki eski eserlerin korunması gerektiği düşünülerek nakli mümkün olan eserlerin Konya’ya gönderilmesi; nakli mümkün olmayan eserlerin ise üzerlerine kum ve mumlu torbalar konularak muhafaza altına alınmasıyla başlayan süreç, savaşın sonunda bombalardan ve bombaların yıkıcı etkisinde korunma halini almıştır. Bu makalede Müze-i Hümâyunun Birinci Dünya Savaşı boyunca müzeyi ve eski eserleri korumak için bombalara karşı aldığı tedbirlerden bazılarının gösterilmesi hedeflenmektedir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Ataturk's Principles History of Revolution |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Early Pub Date | December 18, 2024 |
Publication Date | |
Submission Date | May 30, 2024 |
Acceptance Date | July 29, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Volume: 64 Issue: 2 |
Ankara University Journal of the Faculty of Languages and History-Geography
This journal is licensed under the Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.