Genel olarak bakıldığında, halkın yönetimi anlamına gelen demokrasinin tarih
boyunca farklı toplumlar tarafından farklı uygulamalarla bugüne geldiği görülür.
Toplumlar, demokrasiyi kendi sosyo-ekonomik, politik ve hukuksal yapılarına
göre farklı bir biçimde yaĢamıĢlardır. Demokrasi, klasik Yunan döneminden
bugüne değin, farklı bakıĢ açılarından irdelenmiĢ ve ancak 20yy’da itibar
görmeye baĢlamıĢtır. Bugün, saygın bir yere sahip olan demokrasi, bir siyasal
rejim olarak insan haklarının gerçekleĢtiği düzeni temsil etmektedir.
Demokrasinin temel ilkeleri olan; özgürlük ve eĢitlik, siyasal temsil, siyasal
katılım ve haklar demokrasinin hiçbir zaman prosedürlere ya da kurumlara
indirgenemez olma özelliğini ortaya koymaktadır. Demokrasi realist demokrasi
kuramlarında yer aldığı gibi, yani demokratik olarak kabul edilen mevcut yönetim
biçimlerinin ortak özellikleri olan asgari usul Ģartlarına göre değerlendirildiği
takdirde demokrasi kavramı yeterince anlaĢılmamıĢ olur. Çünkü sıradan bir
demokrasi bu Ģartlardan çok daha fazla niteliklere sahiptir.
20yy’dan önce ortaya çıkan modern demokrasi kuramlarının öncülleri bugüne
kadar tartıĢılan klasik demokrasi kuramlarıdır. GeliĢmiĢ demokrasi bakıĢ
açısından incelendiğinde bu kuramların kendine özgü belli kısıtlamaları olduğu
göze çarpmaktadır. Modern demokrasi kuramları bu eksikliği ortaya koymakla
birlikte kuramlar karĢılaĢtırıldığında bunlarında zayıf ve güçlü yönleri ortaya
çıkmaktadır. Bugün genel kabul gören ve gerek siyasi gerek akademik ve
gerekse sosyal platformlarda sık sık tartıĢılan demokrasi kavramı yaygın bir
Ģekilde sorun çözücü olarak bakılmaktadır. Diğer taraftan tüm yönleri ile
alındığında sorun üretici yanı da gözlemlenebilmektedir.
Democracy, which means the rule of the people, has evolved by means of
different applications in different societies throughout history up to the present
day. Societies have lived democracy variously according to their socioeconomic,
political and judicial structures. Democracy has been evaluated
differently from a variety of viewpoints since the time of the ancient Greeks and
has gained respectability only in the twentieth century. Having achieved a
supreme position as a way of governance today, democracy represents the
political regime where human rights are fully recognized. The basic principles of
democracy, which are liberty, equality, political representation and the
recognition of rights, manifest the fact that democracy cannot be reduced to the
mere existence of procedures or institutions. The concept of democracy cannot
be grasped correctly if evaluation is made only by taking into account the
elements that take place in realist democracy theories, i.e., by looking at the
minimum procedural requirements that may be common qualities of some
already existing administrative units designated as democratic. Even a
moderately successful democracy should involve many other qualities than the
existence of these procedural conditions.
The pioneers of the modern democracy theories that emerged before the
twentiety century are the classical democracy theories that have been
discussed until the present day. When analyzed from the perspective of a more
advanced democracy idea, it is easy to observe that these theories have some
limitations specific to them. While the current democracy theories reveal the
shortcomings of the previous ones, a comparative study reflects the failures and
strengths of the said theories. The general assumption over the concept of
democracy which enjoys wide acceptance and is often disputed at political,
academic or social platforms today is t to solve problem. Whereas, if conceived
with all its aspects, democracy can also be responsible for the creation of
various problems.
Other ID | JA23KJ42RF |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | May 1, 2010 |
Published in Issue | Year 2010 Volume: 10 Issue: 2 |