Industrial-based modern urbanization process has become a universal fact spreading to the globe with sprawl of industrial production from the core states to the peripheral states. In this process, accession of underdeveloped countries to the capitalist system has pushed them into a different experience that differentiates from the core states in regard to social and spatial effects. As economic dimensions of the system change, dimensions of urbanization also change as spatial reflection of the system.
This study argues that world wide urbanization is controlled by the global economic system from the beginning and spatial dimensions of urbanization is also changing due to the differentiation of current economic relations between core and periphery. In this respect new economic transitions in the core lead removal of outdated economics to the periphery and so the core controls urbanization process in the periphery both directly and indirectly. Tendencies towards regionalization in global economic system increases the importance of mega cities more and more as strategic localities from the fact that they access to global economic system easier. Especially mega cities in the periphery having more local advantages in adoption to the new economic system are getting larger and this causes deepening of spatial polarization.
Key words: Urbanization, globalization, regionalization, megacities
Sanayiye dayalı modern kentleşme süreci, sanayi üretiminin merkez ülkelerden çevre ülkelere yayılısıyla beraber tüm küreye yayılan evrensel bir gerçeklik olmuştur. Bu süreçte azgelişmiş ülkelerin kapitalist sisteme eklemlenme çabaları bu ülkeleri toplumsal ve mekansal etkileri itibariyle merkezden farklılaşan bir kentleşme deneyiminin içine itmiştir. Sistemin ekonomik boyutları değiştikçe bunun mekansal yansıması olan kentleşmenin de boyutları değişmektedir. Bu çalışma, dünya genelindeki kentleşme sürecinin en basından beri küresel ekonomik sistem tarafından kontrol edildiğini ve merkez-çevre ülkeler arasındaki ekonomik ilişkilerin farklılaşmasıyla kentleşmenin de mekansal boyutlarının değiştiğini savunmaktadır. Buna göre merkez ülkelerdeki yeni ekonomik dönüşümler eski ekonomik yapının çevreye taşınmasına yol açmakta ve dolaylı veya doğrudan çevredeki kentleşme sürecini kontrol etmektedir. Küresel ekonomik sistemde bölgeselleşme eğilimlerinin artmasıyla birlikte, küresel ekonomik sisteme daha kolay eklemlenebilen stratejik yerellikler olarak büyük kentlerin önemini daha da arttırmaktadır. Özellikle azgelişmiş çevre ülkelerde yeni ekonomik sisteme uyum sürecinde daha büyük yerel avantajlara sahip olan mega kentler daha da büyümekte ve mekânsal kutuplaşmaların derinleşmesine neden olmaktadır.
Anahtar kelimeler: Kentleşme, küreselleşme, bölgeselleşme, mega kentler
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2007 |
Gönderilme Tarihi | 28 Nisan 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2007 Cilt: 16 Sayı: 1-2 |