Erken Roma Bouleuterionu Smyrna “Devlet
Agorasının” kuzey batı köşesinde konumlanmaktadır. Yapı aynı alanda daha önce
tespit edilmiş olan Hellenistik ve Geç Roma Dönemi meclis binalarının ardından
bu iki dönem yapısı dışında alanda inşa edilmiş ayrı bir Bouleuterion binası
olarak 2016 yılı kazı sezonu içerisinde keşfedilmiştir. Yapının en geç Smyrna Antik
Kenti yapılaşma faaliyetleri içerisinde İÖ 1. yüzyılın sonlarına doğru Roma
İmparatoru Augustus ya da Tiberius Dönemi içeresinde inşasının tamamlandığı ön
görülmektedir. Bu dönemden sonra Smyrna Kent Meclisi’nin yerel toplantıları
için tahsis edilen yapın özelliklerine çok da aykırı olmayan bir biçimde hitabet
çalışmaları gibi başka amaçlara da hizmet ettiği anlaşılmaktadır. Antik
kaynaklardan yapının İS 177/178 yılında Smyrna’da gerçekleşen büyük ölçekli bir
depremle zarar gördüğü anlaşılmaktadır. Olasılıkla onarılamaz bir şekilde harap
olan yapı bu süreçten sonra kullanımı sonlandırılarak işlevini de kaybetmiştir.
Ardından bu yapıya ait başta mermer ve kireç taşından mimari elemanları olmak
üzere birçok yapı taşı devşirilerek bu yapının hemen güneyinde konumlanan Geç Roma
Bouleuterionu’nun inşasında kullanılmıştır.
Yapıyla
ilgili ilk araştırma ve tespit çalışmalarının ardından 2018 kazı sezonunda
Bouleuterion’un kazısı büyük oranda tamamlanarak tüm yapı bölümleriyle birlikte
gün ışığına çıkarılmıştır. Ön cephesinde giriş için tasarlanmış bir Portiko’nun
varlığına dair kalıntılar da tespit edilen yapı bu bölümü hariç 36,25 x 22,5
metrelik bir alanı kaplamaktadır. Zemini isodomik teknikte örülmüş teras duvarları
vasıtasıyla yükseltilmiş olan Bouleuterion dörtgen planlı bir cephe düzeni
içerisinde Cavea’sı Klasik Yunan tiyatrolarını andırır bir formda inşa edilmiş
yarım daire planlı bir Cavea’ya sahiptir. Yapının Cavea alt yapısının düz bir arazide yamaç
bulunmaksızın yapay bir dolgu uygulanarak inşa edildiği anlaşılmaktadır. Bu dolgunun üzerinde ise üç aşamalı bir düzen
içerisinde tasarlanmış oturma basamakları yükselmekteydiler. Yapının arkeolojik
belgeleme anlamında iyi korunmuş durumda olan diğer bölümü ise orkestrasıdır.
Yarım daireden biraz fazla genişlikte 6,88 metre çapa sahip bu bölümde farklı
renk ve damar dokularına sahip mermer plakalarla opus sectile teknikte bir
döşemeye sahip olduğu görülmektedir. Bu
makalede arkeoloji dünyasının son yıllardaki keşiflerinden olan yapının güncel tespitler
ışığında mimarisi, yapı bölümleri ve kullanım özelliklerine dair inceleme ve
değerlendirmelere yer verilerek bilim dünyasına tanıtımı hedeflenmektedir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Archaeology |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 27, 2019 |
Submission Date | August 19, 2019 |
Acceptance Date | December 4, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Volume: 2 Issue: 2 |
Journal of Karamanoğlu Mehmetbey University Faculty of Letters is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.