İnsanlar yaşadıkları çevreyi oluşturan unsurlara çeşitli isimler vermiştir. Yaşadıkları çevrede büyük bir etkileşim içinde oldukları bitkileri de tanımlamak için çeşitli adlandırmalar yapmışlardır. Yapılan bu adlandırmalar yaşanılan bölgenin ağız ve dil özelliklerine bağlı olarak çeşitlenmiştir. Anadolu geçirdiği tarihsel süreçler sebebiyle birçok farklı kültürün izlerini taşımaktadır. Bu izler ve kültürel çeşitlilik bitkilerin yöresel isimlendirmelerinde de zengin bir çeşitliliğe neden olmuştur. Bitkilerin yöresel isimlendirmelerinin zenginliği nesilden nesile sözlü olarak aktarıldığı için zaman içinde değişmesi veya ortadan kalkması gibi durumlar olabileceğinden bilimsel çalışmalar ile kayıt altına alınması büyük önem arz etmektedir. Bu kapsamda hazırlanan çalışmamızda Samandere Vadisi (Düzce) ve çevresinde bulunan, zengin kültürel mirasa sahip farklı etnik grupların oluşturduğu köylerde 2019-2020 tarihleri arasında yapılan etnobotanik araştırmalar neticesinde, yöre insanının dilleriyle çeşitlenmiş yerel bitki ve mantar isimlerinin tespiti yapılmış ve çevre yörelere göre farklılık gösteren isimler ortaya çıkarılmıştır. Buna göre araştırma alanında geleneksel kullanımı olan 56 familyaya ait 139 bitki taksonu ve 7 familyaya ait 8 mantar taksonuna ait yöresel isim kayıt edilmiştir. Bu taksonlardan 109’u doğal, 38’i kültür olmak üzere toplam 147 taksona ait 264 yerel bitki adı ve 13 yerel mantar adı kayıt edilmiştir. Tespit edilen bitki ve mantarların geleneksel adlandırılmasında en yaygın kullanılan yaklaşımların hayvana benzetme ve renk özelliklerinden yararlanılarak olduğu belirlenmiştir.
People have given various names to the elements which make up the environment that they live. They also gave names to describe the plants which they interact greatly in their living environment. These nomenclatures have diversified depending on the dialect and language characteristics of the region. Anatolia bears the traces of many different cultures due to historical processes it went through. These traces and cultural diversity in the area have resulted a rich variety in the local nomenclature of the plants. Since the local naming of plants is transmitted verbally from generation to generation, possibility of changing or disappearing over time is very likely, thus it is very important to record these nomenclatures with scientific studies. Our study that is prepared in this context is a result of ethnobotanical research that conducted between 2019 and 2020 in the villages of Samandere Valley (Düzce) which have rich cultural heritage and different ethnic groups and its surroundings. In this study local plant usage diversity was determined, local plant and mushroom names diversified with the languages of these different ethnic groups were determined, and also name differing according to the regions were revealed and recorded. According to the data obtained, 139 plant taxa belonging to 56 families, 8 mushroom taxa belonging to 7 families were determined. Of these taxa, 264 plant and 13 mushroom local names belonging to 148 taxa, 109 of which are natural and 38 of which are cultivated plants, have been recorded. Also, it has been determined that the most common approach used in the traditional naming of the plants and mushrooms is by animal imitation and color features.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | April 30, 2021 |
Acceptance Date | March 29, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Volume: 9 Issue: 1 |
ISSN: 2147-7507
Avrasya Terim Dergisi