Problem Durumu: Okulda etkin bir öğrenmenin gerçekleştirilebilmesi için öğrencilerin derse aktif katılması ve derse ilgi duyması gerekir. Bunun için öğrencilerin motivasyonlarının yüksek olması ve derse ilgi göstermeleri gerekir. Öğrenme- öğretme sürecinde beklenen öğrencilerin içsel bir motivasyon göstererek derse gerçek katılım göstermeleridir. Bunun olabilmesi için ise, öncelikli olarak öğrencilerin motivasyon düzeylerinin bilinmesi ve bu doğrultuda derse aktif olarak katılımlarını sağlayacak etkinliklerin planlanması gerekir. Bunun için öğretmenlerin öğrencilerin motivasyon düzeyini bilmesinin ve öğrencilerin derse gerçek katılımını sağlayacak motivasyon stratejilerini kullanmasının önemli olduğu düşülmektedir. Öğrencilerin sahip olduğu motivasyon düzeyi, derse katılım düzeyi ile ilişkilidir. Motivasyonu olmayan öğrenciler isyan düzeyinde derse katılmakta, dışsal motivasyonu olan öğrenciler geri çekilme, pasif uyum veya sembolik düzeyde derse katılmakta ve içsel motivasyona sahip öğrenciler gerçek katılım düzeyinde katılım göstermektedir.
Araştırmalarda ustalaşma yönelimiyle içsel güdülenme (Chan, Wong ve Lo, 2012; Pintrich, 2000) ve performans- kaçınma yönelimiyle dışsal güdülenme (Özkal, 2013) arasında pozitif yönde anlamlı bir ilişki olduğu ortaya çıkmıştır. Performas-yaklaşma yönelimi ise hem içsel hem de dışsal güdülenmeyle ilişkilidir (Elliot ve Murayama, 2008). Buna göre içsel motivasyona sahip öğrencilerin gerçek katılım göstermesi, dışsal motivasyona sahip öğrencilerin ise sembolik katılım göstermesi
76 Funda NAYIR
Eurasian Journal of Educational Research 71 (2017) 59-78
gerekmektedir. Bu çalışmada Ryan ve Deci (2000) tarafından öne sürülen Öz Belirleme kuramıyla, Schelechty (2001) tarafından ortaya atılan öğrenci katılım düzeyleri temel alınarak öğrencilerin katılım düzeyleri ile motivasyon düzeyleri arasındaki ilişki ortaya çıkarılmaya çalışılmıştır. İçsel ve dışsal motivasyon araçlarının nasıl kullanılacağının ve bunun öğrencinin derse katılımı ile ilişkisinin bilinmesi öğrencilere destekleyici bir öğrenme ortamı oluşturulmasında yardımcı olacaktır (Marsh, 2000).
Araştırmanın Amacı: Bu çalışmanın amacı lise öğrencilerinin derse katılım düzeyleri ile motivasyon düzeyleri arasındaki ilişkiyi incelemektir. Bu doğrultuda aşağıdaki sorulara yanıt aranmıştır.
1. Öğrencilerin motivasyon düzeyi ustalaşma yönelimi, performan-yaklaşma yönelimi ve performans kaçınma yönelimi boyutlarında nasıldır?
2. Öğrencilerin motivasyon düzeyi cinsiyet, sınıf düzeyi, ve okul türüne göre farklılık göstermekte midir?
3. Öğrencilerin motivasyon düzeyi ile derse katılım düzeyleri arasında anlamlı bir ilişki var mıdır?
Yöntem: İlişkisel araştırma modelinde olan bu araştırmada lise öğrencilerinin motivasyon düzeyi ile derse katılım düzeyleri arasındaki ilişki ortaya çıkarılmaya çalışılmıştır. Araştırmanın evrenini Ankara İl merkezinde bulunan liselerde öğrenim gören lise öğrencileri oluşturmaktadır. Evrene ulaşmak zor olduğundan örneklem alma yoluna gidilmiştir. Basit tesadüfi örnekleme kullanılarak Ankara İli’nde merkezde öğrenim gören 500 lise öğrenciye ölçek uygulanmıştır. Dönen ölçeklerden 322’si uygulamaya alınmıştır. Öğrencilerin motivasyon düzeylerini belirlemek amacıyla ise Midgley ve arkadaşları (2000) tarafından geliştirilen Adaptif Öğrenme Ölçeği (AÖÖ) Türkçe’ye uyarlanarak kullanılmıştır. 14 maddeden oluşan adaptif öğrenme ölçeği 5 dereceli likert tipi bir ölçektir. Ölçek, “ustalaşma yönelimli”, “performans-yaklaşma yönelimli” ve “performans-kaçınma yönelimli” olmak üzere üç faktörden oluşmaktadır. Ölçek uyarlama sürecinde geleneksel yaklaşım benimsenmiştir. Verilerin analizinde betimsel istatistikler, aritmetik ortalama ve standart sapma kullanılmıştır. Öğrenci görüşleri arasında anlamlı fark olup olmadığını belirlemek amacıyla t testi, ANOVA kullanılmıştır. Son olarak öğrencilerin derse katlım düzeyleri ile motivasyon düzeyleri arasındaki ilişkiyi belirlemek amacıyla korelasyon analizi ve bu ilişkinin hangi değişkenler tarafından yordandığını ortaya çıkarmak amacıyla da regresyon analizi kullanılmıştır. Regresyon analizi stepwise yöntemi kullanılarak yapılmıştır.
Bulgular: Öğrencilerin öğrenme yönelimleri incelendiğinde en çok ustalaşma yönelimli öğrenmeyi benimsedikleri, bunu sırasıyla performans-kaçınma yönelimli ve performans-yaklaşma yönelimli öğrenmenin izlediği görülmektedir. Öğrenciler ustalaşma yönelimli öğrenme ve performans-kaçınma yönelimli öğrenme boyutundaki maddeleri “genellikle doğru”, ve performans-yaklaşma yönelimli öğrenme boyutundaki maddeleri ise “ az doğru” bulmaktadır.
Funda NAYIR
Eurasian Journal of Educational Research 71 (2017) 59-78
77
Cinsiyet değişkenine göre yapılan analiz sonuçları incelendiğinde kız öğrencilerin daha çok ustalaşma yönelimli öğrendikleri görülmektedir. Başka bir deyişle kız öğrenciler erkek öğrencilere göre öğrenmek için daha çok içsel motivasyona sahiptir. Okul türü değişkenine göre yapılan analiz sonuçları incelendiğinde meslek lisesi öğrencilerinin görüşlerinin ustalaşma yönelimli öğrenme, performans-yaklaşma yönelimli öğrenme ve performans-kaçınma yönelimli öğrenme boyutlarında Anadolu lisesi öğrencilerine göre daha olumlu olduğu görülmektedir. Sınıf değişkenine göre yapılan analiz sonuçları incelendiğinde dokuz, on ve 11. sınıfların içsel motivasyona, 11. Sınıfların ise dışsal motivasyona daha fazla sahip olduğu görülmektedir. Buna göre sınıf seviyesi yükseldikçe içsel motivasyonun azaldığı söylenebilir. Regresyon analizi sonuçları incelendiğinde ustalaşma yönelimli öğrenmenin derse katılımın tüm boyutlarının anlamlı bir yordayıcısı olduğu görülmektedir. Buna göre ustalaşma yönelimli öğrenenler ile gerçek katılım ile olumlu bir ilişki, isyan ve sembolik katılım ile olumsuz bir ilişki vardır. Başka bir deyişle, içsel motivasyona sahip öğrenciler gerçek katılım gösterirken, içsel motivasyon azaldıkça sembolik ve isyan düzeyinde katılım ortaya çıkmaktadır.
Sonuç ve Öneriler: Bu çalışmada lise öğrencilerinin motivasyon düzeyi ile derse katılım düzeyi arasındaki ilişki incelenmiştir. Araştırmada motivasyon düzeyinin derse katılımla ilişkili olduğu, meslek lisesi öğrencilerinin motivasyonel faktörlerden daha çok etkilendiği ve sınıf düzeyi yükseldikçe motivasyon düzeyinde azalma olduğu ortaya çıkmıştır. Ayrıca, ustalaşma yönelimli öğrenme derse katılımın tüm boyutlarının anlamalı bir yordayıcısıdır. Cinsiyet değişkenine göre ise daha fazla araştırma yapılmasına ihtiyaç vardır. Bu doğrultuda, öncelikle meslek lisesi öğrencileri için içsel güdülerin kullanılmasının öğrenci başarısını artıracağı söylenebilir. Öğretmenlerin ve okul yöneticilerinin meslek lisesi öğrencilerine yönelik olarak daha fazla motivasyon aracı kullanması yararlı olacaktır. Ayrıca, lise son sınıf öğrencileri için derse katılımı artıran ders içi etkinlikler planlanabilir. Bundan sonra yapılacak araştırmalarda cinsiyet değişkeni temel alınarak bir araştırma yapılmasının ve öğretmenlerin sınıf içi sergiledikleri rollerle öğrencilerin motivasyon düzeyleri arasındaki ilişkinin incelenmesinin yararlı olacağı düşünülmektedir.
Purpose: Student engagement and interest in class are important conditions for active learning. For this they must be highly motivated. In other words, students who have high motivation make an effort to be engaged in class. Thus, knowing students’ motivation level is important for active engagement in class. The aim of the present study is to study the relationship between class engagement and motivation levels among high school students.
Research Methods: We conducted our study using a relational research model. The study population comprised students attending high schools in the Ankara central district. Some 500 high school students selected by simple random sampling in Ankara province were administered the scale. Of the scales responded to, 322 were included in the study.
Findings: When students’ learning orientations were examined, they were seen to have adopted mastery-oriented learning mostly, followed by performance-avoidance oriented and performance-approach oriented learning. When the results of the analysis were viewed according to variables, there is a significant difference in terms of gender, school type, and grade. The result of the present study suggests that mastery-oriented learning is a significant predictor of all dimensions of class engagement.
Implications for Research and Practice: The research has revealed that motivation level is related to class engagement, that vocational school students are affected more by motivational factors and that motivation level decreases as grade level increases. Also, mastery-oriented learning is a significant predictor of all dimensions of class engagement. There is yet more research needed on the gender variable. Along this line it may be suggested that use of intrinsic drives may increase success rates of vocational school students. Teachers and school administrators must use more motivational tools for vocational school students. Also, in-class activities may be planned to make high school seniors more engaged in class. It is believed that the future research must focus on the gender variable and investigate the relationship between the roles of teachers in class and student motivation levels.
Primary Language | English |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | September 20, 2017 |
Published in Issue | Year 2017 Volume: 17 Issue: 71 |