Sürdürülebilirlik ilkesinin 21. yüzyıl yapılarında kendini daha çok göstermeye başlamasıyla birlikte, bu ilkenin gereği olarak kullanılan yenilenebilir enerjiye dayalı sistemler mimaride sıklıkla kullanılmaya başlanmıştur. Bunların içinde en fazla öne çıkanları Güneş Enerjisi Sistemleridir. Bu doğrultuda binaların bu teknoloji ile bir arada var olma çabaları sonucunda yeni bir mimari eleman olan Güneş Enerjili Su Isıtma Sistemleri (GESIS) bileşenleri binalarda yer almaya başlamıştır. Bu mekanizmaların hayatımızı kolaylaştıran ve sürdürülebilirlik ilkelerine hizmet eden avantajları olmasına rağmen, binalarda hızla artan kullanımı estetik, yapısal bazı sorunları da beraberinde getirmektedir. Bu sistemlerin yerleşim alanlarında yaygın olarak kullanılmasıyla ortaya çıkan sorunsalların bir sonucu olarak, bu eklentilerin binalar ve kentsel çevre ile olan ilişkilerinin incelenmesi elzemdir. Eğer ki tarihi doku içerisinde bulunan ve kültürel mirası yansıtan binalarda bu tip eklentiler var ise konu daha da önemli hale gelmektedir. Tarihi çevrelerin sürdürülebilirliğini yönetmek için bu sistemlerin gerek tarihi yerleşim yerlerinde yapılan binalarda gerekse tescilli binalarda varlıkları tespit edilmeli ve yapılarla olan ilişkileri analiz edilerek bazı düzenlemeler getirilmelidir. Bu çalışmada, Eskişehir'de tarihi ve kültürel öneme sahip olan Sivrihisar Kentsel Sit Alanı içerisindeki Güneş Enerjili Su Isıtma Sistemlerinin tarihi yapılarla ilişkilerinin analiz edilmesi ve değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Bu bölgedeki yapılardan edinilen analiz verileri saha çalışmaları sonucu elde edilmiş, karşılaştırmalı grafikler, haritalama yöntemleri ve görsel anlatım yolları ile desteklenmiştir.
Güneş Enerjili Su Isıtma Sistemleri Yenilenebilir Enerji Tarihi Doku Kültürel Miras Sivrihisar
As the sustainability principle began to manifest itself more in 21st-century buildings, renewable energy-based systems used as a requirement of this principle are frequently seen in architecture. The most prominent of these are Solar Energy Systems. In this respect, as a result of the buildings' efforts to coexist with this technology, components of Solar Water Heating Systems (SWHS), a new architectural element, started to be included in the buildings. Even though these mechanisms have advantages make our lives easier and serve the sustainability principles, the increasing use of them rapidly in the buildings brings about some problems such as aesthetical, structural. As a consequence of such problems arising with these systems' widespread use in residential areas, it is essential to examine these additions' relations with buildings and the urban environment. If the buildings that are part of the cultural heritage has these systems require conservation and are located in the historical texture, it is even more essential to emphasize. To manage the sustainability of historical environments, these systems' existence should be determined in either building at historical settlements or registered buildings, and some arrangements should be made by examining their relations with buildings. Considering all, it is aimed to analyze and evaluate the relations of these systems and buildings within the Sivrihisar Urban Protected Area, which has historical and cultural importance in Eskişehir. The study of the data obtained from the buildings in these regions through fieldwork was handled with comparative graphical, mapping methods, and supported with visual representation ways.
Solar Water Heating Systems Renewable Energy Historical Texture Cultural Heritage Sivrihisar.
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | Engineering |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Early Pub Date | July 29, 2021 |
Publication Date | November 30, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Issue: 27 |