An optimist vs. pessimist debate on the internet has been a long-standing one. Albeit
taking side with the pessimistic side of the literature, the perception of internet
freedom generally over the restriction of oppressive governments by this side appears
to be problematic for this study. Restriction of internet freedom could be happening
in macro and micro levels, emphasizing direct and indirect confinement respectively.
The hypothesis of the study would be the pessimistic approaches of internet freedom
overemphasize the effects of macro structures as internet censorship can be bypassed
thanks to the internet’s decentralized technical structure. However, the environment
created and tools provided by these macro structures and the individuals per se have
been contributing a specific subject type who is unwilling to demand freedom. Contrary
to macro confinement, micro confinement is carried out by the individuals to themselves
or they would have acted differently, like figuring out the way to get out of the system
created by macro structures. Therefore, it should be emphasized that internet freedom
must be heavily discussed not in terms of governmental repression but individuals’
own actions.
İnternete yönelik literatürde yer alan özgürlük–baskı ikilemine baskı tarafından bakan
bu çalışma, benzer çalışmaların internet özgürlüğünü genellikle baskıcı hükümetlerin
kısıtlaması üzerinden algılamasını sorunsallaştırmaktadır. İnternet özgürlüğünün iki
boyutta tartışılması gerektiğini ileri süren çalışmaya göre makro doğrudan uygulanan bir
kapatılmayken mikro dolaylı, bireyin kendisine uyguladığı bir kapatılmadır. Çalışmanın
sorunsalı, baskı tarafındaki yaklaşımların makro düzeydeki yapılara olan vurgusunun
aşırı düzeyde olduğu ve makro düzeydeki kapatılmaların aşılabildiği ve yine bu makro
yapıların ve bireylerin kendilerinin de katkılarıyla yaratılan internet ortamının mikro
düzeyde özgürlüğü talep etmeyen bir tip oluşmasına katkı sağladığıdır. Yönetim açısından
tahakküm yerine rızayla oluşan konsensüs evla olduğu gibi makro düzeyde interneti
kapatmak yerine mikro düzeyde bireyleri özgürlüğü talep etmeyecek bir konuma
indirgemek de daha tercih edilebilirdir. Buradaki özne büyük kapatılma içinde yaşayan,
interneti de bir kültür endüstrisi aracı olarak kullanan, kendisi bu endüstrinin ürünlerini
tükettiği gibi kendisinin de tüketilmesine izin veren ve internet özgürlüğüne aldığı
hazdan daha az değer veren bir durumdadır. Hükümetler ne kadar baskıcı olursa olsun
internetin doğası gereği özgürlüğe daha açık olan yapısı da düşünüldüğünde, bu durum
bireylerin internet ve teknoloji ile olan ilişkisinin daha fazla sorgulanması gerekliliğini
ortaya koyar. Bu tespit literatürde internet özgürlüğünün genellikle tartışıldığı alan
olan hükümet baskısından ziyade, kullanıcıların eylemlilikleri üzerinden tartışılmasının
önemini vurgular.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Communication and Media Studies |
Journal Section | Review Articles |
Authors | |
Publication Date | January 29, 2021 |
Submission Date | October 12, 2020 |
Published in Issue | Year 2021 |