Anayasacılık anlayışı ve dolayısıyla anayasa kavramı devlet ile olan geriliminde semantik bakımdan bir dönüşüm ile karşı karşıyadır. Söz konusu bu dönüşümde anayasa devletin ardından gelmektedir. Devletin ardından gelmekle anayasa, kavramsal yapısı itibariyle bir bozulma ile neticelenebilir. Çünkü böyle olmakla anayasal devlet, içerisinde taşıdığı ilkelerin anlamsızlaşması sonucu otoriter bir boyuta evirilebilir ve böylece demokratik hukuk devleti formülü bir işe yaramayabilir. Anayasacılık devlet iktidarının ve dolayısıyla siyasi iktidarın da hukukla sınırlandırılması ve bu sınırlı ortamda hak ve özgürlüklerin güvenceye alınmasını ifade etmektedir. Gelinen noktada anayasalar bundan daha fazlasını talep etmekte ve devlet tarafından hak ve özgürlüklerin gerçekleştirilmesini de istemektedir. İşte anayasa devlet gerilimi bu noktadan neşet etmektedir. Biz bu çalışmada bir yandan anayasacılık anlayışı ekseninde devleti ele almakta, diğer yandan devletin “anayasal devlet” vasfını vurgulamaktayız. Dolayısıyla çalışmada böylesi bir yaklaşımla anayasa-devlet gerilimi incelenmektedir. Bu doğrultuda aşağıda bir yöntem ve anlayış benimsendikten sonra kavramsal çerçeve ortaya konulmaktadır. Daha sonra da anayasanın konusu ve karşıtı olarak devlet bahsi incelenmektedir. Bu sayede anayasal devletin semantik bozuma uğratılması faaliyetlerine karşı çıkılmakta ve anlambilim bakımından anayasal devletin mahiyeti yeniden gündeme getirilmektedir.
The understanding of constitutionalism, and therefore the concept of constitution, is faced with a semantic transformation in its tension with the state. In this transformation, the constitution comes after the state. Coming after the state, the constitution may result in a deterioration in its conceptual structure. Because as such, the constitutional state may evolve into an authoritarian dimension as a result of the meaninglessness of the principles it carries, and thus the democratic state of law formula may not work. Constitutionalism refers to the limitation of state power, and therefore also of political power, by law, and the assurance of rights and freedoms in this limited environment. At this point, the constitutions demand more than this and also demand the realization of rights and freedoms by the state. This is where the constitutional-state tension arises. In this study, on the one hand, we deal with the state in the axis of constitutionalism, on the other hand, we emphasize the "constitutional state" characteristic of the state. Therefore, this study examines the constitutional-state tension with such an approach. In this direction, the conceptual framework is presented after adopting a method and understanding below. Then, the issue of the state as the subject and opposite of the constitution is examined. In this way, the activities of semantic degradation of the constitutional state are opposed and the nature of the constitutional state is brought to the agenda again in terms of semantics.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Law in Context |
Journal Section | Kamu Hukuku |
Authors | |
Publication Date | October 31, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Volume: 17 Issue: 2 |
Erciyes Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.