Tarihteki olayları değerlendirmede yanılgı içerisinde olma anlamını ihtiva eden anakronizm, herhangi bir unsuru kendi zaman diliminden kopararak farklı bir tarihselliğin içerisine yerleştirip onu yerleştirilen tarihsellikte anlama çabasıdır. Klasik Türk Edebiyatı, Fransız İhtilali’nden sonra gelişen milliyetçilik akımlarının dil ve edebiyatlara yönelik etnik merkezli, ayrıştırıcı bakış açılarından olumsuz etkilenmiştir. Bu edebiyat, yeni kurulan ulus-devlet konjonktüründe millî olmamakla suçlanmış yahut milliyetçi reflekslerle oluşan bilinçli tepkilerin varlığı arayışına girişilmiş, millî şuurun temellerine tarihî derinlik kazandırılmaya çalışılmıştır. Son yıllarda ilk kez Fuad Köprülü tarafından ileri sürülen “Türkî-i basit ve mahallîleşme” kavramları bu çabalarla ilişkilendirilmiştir. Araştırmacılar tarafından bir taraftan Köprülü’nün iddiaları sürdürülürken (bu kavramlar birtakım sanatçılar tarafından, XXI. yy.ın konjonktüründeki çağrışımıyla, millî bir şuur ile ortaya çıkan tepkisel bir hareket gibi değerlendirilirken) bir taraftan da bu iddiaların anakronik yaklaşımlar barındırdığına dair itirazlar oluşmaya başlamıştır. Hem akım iddialarına hem de akım olamayacağına dair iddialara konu olan bu kavramlara yönelik çalışmaların kronolojik düzlemine hâkim olmak ve konuyla ilgili daha doğru değerlendirmeler yapmayı kolaylaştırmak amacıyla toplu bir şekilde verilmesi önem kazanmıştır. Her iki iddianın da temellendirilmesi hususunda zayıf yönlerinin olduğu düşüncesinden hareket eden bu makalede ilgili kavramların günümüzün anlayışıyla birer akım olamayacağına yönelik iddialar değerlendirilmeye çalışılmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | MAKALELER |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Nisan 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 5 Sayı: 1 |