Kuvvet Ayrılığında Birey Hakları

Year 2019, Volume: 4 Issue: 1, 1 - 26, 28.02.2019

M. Arif Akşit Elena Kurashenko Serkan Özbayrak Erdal Çam Mehmet Kuşku Gülseren Oktay

Abstract

Amaç: Kuvvetlerin ayrılığı farklı görüşlerin oluşması açısından uygun iken, bireyin aydınlatma sonucunda vereceği
karar ile bağımsızlığı, otonomisini kuvvetlendirici olarak, bireysel yaklaşımı öne çıkarmalıdır. Avrupa İnsan Hakları
ve Konseyinde de olduğu gibi, Anayasamız, 12. Maddede; Herkes, kişiliğine bağlı, dokunulmaz, devredilmez,
vazgeçilmez temel hak ve hürriyetlere sahiptir denilerek, bu kavram pekiştirilmektedir. Kuvvet Ayrılığı kavramı
birey hakkı, yaşam hakkı çerçevesinde irdelenmektedir.
Dayanaklar/Kaynaklar: İnsan Hakları Mahkemesi, Avrupa Konseyi ve Anayasa ile Türk Ceza Kanunu
temelinde, Wikipedia ve bazı kaynaklar, bireyin etkinliğine dayanak olarak sunulmaktadır.
Giriş: Kuvvet Ayrılığı temel olarak; Yasama, Yürütme ve Yargı olarak tanımlanmakta, ancak Demokratik
Kuruluşlar, Basın, Üniversiteler de bu kuvvetler içinde yerini almaktadır. Kültürel ve sosyal yapıya göre
bunların etkinliği bulunsa da insanlığın temeli olan birey ve prematüre bile olsa ona uygun yaklaşım ve
öngörüleri saptanması açısından birey boyutu önemsenerek incelenmektedir.
Genel Yaklaşım; Kuvvetler Ayrılığı kavramları olsa da gerçek yaşamda bir gücün daha öne çıktığı da
gözlenebilmektedir. Yönetimler merkeziyetçi (santralize), merkezciliğin dağıtılması (de-santralize) ile
dağılmış yönetim olarak tanımlanabilmektedir. Çocuk Haklarında belirtilen eğitimin de belirli kalıpları
öğrenme yerine, yaşama hazırladığı kadar, saygıyı geliştirmek ile geliştirilmesi olduğu önemsenmelidir.
Ekonomik yaklaşımında kendi finans kaynağı ile kendisinin gereksinimlerini karşılaması, bireyselliğin en ideal
olduğu görülmektedir. İnsanın yaşa göre Psikolojik gelişimi olduğu ve kazanımları kadar korku ve
endişelerinin de geliştiği gerçeği üzerinde durulmalıdır. Bilinç ve bilinç altında da farklı kontrol
mekanizmaları olduğu, bunların da dengelenmesinin önemi belirgindir. Kültürel yapıya göre; Kabile
Kültüründe; tümden merkeziyetçi, Tarım Kültüründe; geleneklerin hakimiyeti, Endüstri Kültüründe; kuvvet
ayrılığı ile sermaye ve işçi dengesinin kurulması, Yüksek Teknoloji de; bilişim ile insanın öne çıkması,
Küreselleşme; ile civil liberties, bireyin bağımsızlığı temel olmaktadır. Eğitim metotları da buna göre; klasik
tipte hoca bağımlı iken, karma yol ile konu öne alınmakta, daha sonra ise bireyin kapasitesine göre
eğitilmesi ile talebeye göre farklı yapı oluşmaktadır.
Yaklaşım: İnsan olmadan insanlık olamayacağı ve insanı var etmek, onu eğitmek ve onu geliştirme ile tüm
toplum ve insanlığın varlığı ve değişimi ile gelişebileceği algılansa bile, toplum yapısı bireyi merkeze alarak
yeniden yapılanmalıdır vurgusu öne alınmaktadır.
Sonuç: Her bireyin içinde de olan kuvvetlerin, ayrı olarak yapılanması ötesinde, bunların birey ve durum ile
farkındalık boyutu ve yaklaşımı önemlidir.
Yorum: Kuvvet ayrılığı yapısı, hekimlik mesleğinde hastayı, durumu merkeze olarak, birey odaklı şekle
dönüşmüştür. Bu konu ve önemi dikkate alarak, boyut derinleştirilmektedir.

Keywords

Bireyin Hakkı, civil Liberties, hürriyeti, otonomisi, Kuvvetler Ayrılığı

References

• Prof. Dr. Pediatri, Neonatoloji ve Ped. Genetik Uzmanı, Acıbadem Hastanesi Eskişehir Pazarlama ve Finans Uzmanı, MBA; Marketing & Finance Cardiff Metropolitan University, İngiltere (Aile).