Bu makalede Barı Manço’nun, Anglo-Amerikan popüler müzik tarzları
içinde armonize edilmi türkü yorumlama yönündeki çalımaları, Türkçülü
ün ‘milli musiki programı’ kapsamında, Cumhuriyet idarecilerince gerçekle
tirilmek istenen musiki inkılabı hedefi çerçevesinde ele alınmaktadır.
Cumhuriyet’in etkili ideologlarından Ziya Gökalp, Garp medeniyetine
tabi kılınmı yeni Türk toplumunun müziksel beeni ve alıkanlıklarının
deitirilmesi için, Türkçüler tarafından takip edilmesi gereken milli bir
program ortaya koymutur. Bu programa göre Türkçülerin ilk görevi, popülist
bir siyasi hareket olarak benimsedikleri halka doru gitme anlayıının
gerei olarak türkülerin derlenmesini salamaktı. Türkçülerin ikinci ve
asıl vazifeleri ise, derlenen türkülerin Batı müziini bilen besteciler tarafından
uyumlu hale getirilmesini salamaktan olumaktaydı. Bu iki görev, temel
olarak müzikte devrim yapmak olarak anlaılmaktaydı. Medeniyet ve
toplumla beraber müziin de devlet eliyle deitirilmesi amaçlanmıtı. Bu
deiimde asıl amaç, batılı hayat tarzını toplumun geni kesimlerine yaymaktır.
Bu nedenle müzik devrimi, aslında, müzikte batılılamanın resmi
bir politika olarak gerçekletirilmesinin bir sembolüdür. Bu nihai hedefi
salamaya yönelik siyasi giriimler, iki karakteristik eilim dâhilinde geli
me göstermitir. Bunlardan ilki, Avrupa klasik müziini temel alan ve
Tanzimat yıllarından balayıp kinci Dünya Savaına dein etkili olan elitist,
kompozitör-merkezli eilimdir. kincisi ise kinci Dünya Savaı sonrasında
ana akım haline gelen Anglo-Amerikan popüler müziklerini temel
alan, arkı yazarı-merkezli, popülist ve konsumerist eilimdir. Hızlı bir ekilde
Batı'ya benzemeyi hedefleyen Batılılama sürecinde, ilk aama Avrupa
merkezcilikle ekillenirken, ikinci aamaya Amerika-merkezcilik
damgasını vurmutur. kinci eilim ve aamada, Türkiye'de toplumun ve
müziin Batılılamasında Amerikan yaam tarzını, kültürünü ve tüketimalıkanlıklarını yaygınlatırmaya yönelik uygulamaların tüm sürece hâkim
olduu görülmektedir. Her iki eilimde türkülerin armonize edilmesi meselesine
ilevsel açıdan gösterilen popülist ilginin ideolojik analizi, bu makalenin
temel problemini oluturmaktadır. Çünkü siyasi, ekonomik, toplumsal
ve kültürel Batılılama açısından bakıldıında, sadece “aparat” olarak
kullanılan müzik tarzında bir deiim ortaya çıkmıtır ve politik dei-
imin ibresi, klasik müzikten popüler müzie kaymıtır. Kendisini bir “asfalt
ozanı” olarak tanımlayan ve Anglo-Amerikan müzik tarzları içinde
kendi arkıları yanında armonize edilmi halk arkıları da söyleyen Barı
Manço’nun üstlendii kültürel misyon ile resmi ideolojinin müzik devrimi
yoluyla temin etmek istedii sosyal deiim misyonu arasında mükemmel
bir uyum olduu bir gerçektir. Bu benzerlik, nihai batılılama açısından
toplumsal deiimin mümkün olan en hızlı yoldan gerçeklemesini bekleyen
resmi ideolojinin, popüler müzii daha etkili bir araç olarak benimseyip
desteklemesini salamı görünmektedir. Bu artlar çerçevesinde
Manço, sonuç olarak, ABD-merkezli batılılamanın Türk toplumu tarafından
benimsenmesinde önemli bir rol oynamakla kalmayıp, aynı zamanda
resmi müzik devriminin popüler müzik aracılııyla gerçekletirilmesine de
öncülük etmitir.
In this article, Barı Manço’s efforts to sing harmonized Turkish folk songs
in Anglo-American popular music styles are discussed within the scope of
‘the music revolution’ that the Republican administrators want to realize
within the framework of ‘the program of Turkism in the field of music.’
Ziya Gökalp, one of the most influential ideologists of the Republican Turkey,
developed a nationalist program that Turkists should follow in order
to change the musical habits and tastes of the new Turkish society subordinated
to the Western civilization. According to this program, the first
task of the Turkists was to ensure the collection of folk songs as a requirement
of the understanding of going towards the people they adopted as a
populist political movement. The second and main duties of the Turkish
nationalists consisted of ensuring that the compiled folk songs were harmonized
by composers who knew Western music. These two tasks were
called the music revolution for the rulers of the new state. It was aimed to
change music by the state together with civilization and society. The main
purpose of this change was to spread the western lifestyle to large segments
of society. Therefore, the music revolution was a symbol of the concrete
goal of realizing westernization in music as an official policy. These political
initiatives for achieving the ultimate goal, in Turkey, showed an improvement
within two characteristic trends. The first was the elitist and
composer-centered trend based on European classical music from the years
of Tanzimat to the Second World War, and the other is the populist, consumerist
and songwriter-centered trend based on Anglo-American popular
music styles, which became mainstream after the Second World War. the process of Westernization which aims to resemble the West rapidly, the
first phase was shaped by Eurocentrism, while the second phase was
marked by Americentrism. In the second trend and phase, it seems that the
practices towards spreading the American lifestyle, culture and consumption
habits dominate the whole process in the Westernization of society
and music in Turkey. The ideological analysis of the functional populist
concern for the harmonization of folk songs in both trends is the main
problem of this article. Because, from the point of view of political, economic,
social and cultural westernization, there has been a change in music
style used only as apparatus and the needle of political change has shifted
from classical to popular music. It is a fact that there is a perfect harmony
between the cultural mission undertaken by Barı Manço, who describes
himself as an ‘asphalt bard’ and sings harmonized folk songs beside his own
songs in Anglo-American musical styles, and the mission of social change
that the official ideology wants to achieve through the music revolution.
This similarity seems to have enabled the official ideology to adopt and
support popular music as a more effective tool, seeking to achieve social
change as quickly as possible in terms of ultimate Westernization. Under
these circumstances, Manço, as a result, did not only play an important role
in the adoption of US-based westernization by Turkish society but also led
the realization of the official music revolution through popular music.
Barış Manço popular music the music revolution social change turku
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Müzik |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ekim 2020 |
Gönderilme Tarihi | 25 Ağustos 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 3 Sayı: 2 |