1789 Fransız İhtilâli ile başlayıp, dünyaya yayılan milliyetçilik akımı, dünyadaki dengelerin değişmesine, imparatorlukların yıkılıp yerlerine ulus devletlerin
kurulmasına yol açmıştır. Bu durum, I.
ve II. Dünya Savaşları ile iyice artmış,
dünyadaki ülkelerin sayısı katlanarak
artmıştır. Ulus devletler, belli bir millet
olgusu etrafında birleşip, ulusun içinde
yer alan diğer etnik ve dini unsurları da
kendi bünyesine katmış ve ulusun içinde yaşayan herkese “yurttaşlık” payesi
biçmiştir. Bu anlayışa göre bir yurttaş,
içinde bulunduğu topluma ve devlete
aidiyet duygusu ile bağlıdır ve devletin
ona sağladığı haklardan yararlanabilir.
Türkiye ve Avrupa Birliği üyesi ülkeler
de bu kurallar çerçevesinde yönetilmektedirler. Türkiye ve AB ülkelerinin kurucu anayasaları, meclisleri, hukuk düzenleri, orduları ve demokratik kurumları
bulunmaktadır. Bu benzeşik sistemlerin
de sebep olduğu pek çok nedenden dolayı Türkiye, Avrupa Birliği üyesi olmak
istemektedir.
Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne tam üyelik başvuruları, 1987 tarihinden günümüze dek uzanan bir zaman diliminde
uyum yasaları, reddedilmeler, karşıt iyi
ve kötü politikalarla sürmüştür. Avrupa
Birliği ülkeleri Türkiye’ye her seferinde
çeşitli dayatmalarda bulunmuştur. 22
Haziran 1993 tarihinde yapılan Kopenhag Zirvesi’nde Avrupa Konseyi, Avrupa
Birliği’nin genişlemesinin Merkezi Doğu
Avrupa Ülkeleri’ni kapsayacağını kabul
ettiği ve aynı zamanda adaylık için başvuruda bulunan ülkelerin tam üyeliğe
kabul edilmeden önce karşılaması gereken siyasi, ekonomik ve topluluk mevzuatının belirlenmesini içeren ölçütleri “Kopenhag Kriterleri” adı ile yayımlamıştır.
Türkiye’ye de her seferinde bu ölçütleri
yerine getirmesi uyarısında bulunulmuştur. Bu ölçütler siyasi, ekonomik ve uyum
gibi “Avrupalılık” kimliğini de öne çıkaran, AB’ye üye olan ülkelerin yurttaşlarını, kendi ulusal kimliği dışında “Avrupalı” sayan içeriktedir. Ancak yapılan
anketler ve kamuoyu araştırmaları projenin başarıya ulaşamadığını ortaya koymaktadır. Kendi ulusal kimliklerinden
vazgeçmeyen Avrupalı halklar ile “Avrupalı yurttaşlığı” arasında ciddi bir fark
oluşmuştur. Kendi ülke sınırları içinde
“Avrupalılık” kültürü yaratmayı amaçlayan Avrupa Birliği ile Türkiye’nin “yurttaşlık kültürü” arasında ne gibi farklar
vardır? Biz bu çalışmada Kopenhag Kriterleri’ni de içeren Avrupa’daki “yurttaş”
ve “yurttaşlık kültürü” ile Türkiye’deki
“yurttaşlık kültürü” karşılaştırmasını
yaparak “AB ülkeleri ‘yurttaşlık kültürü’
açısından Türkiye’den daha gelişmiş midir?” sorusuna yanıt aramaktayız.
Avrupa Birliği Yurt taşlık Kültürü Siyasal Kültür İfade Öz gürlüğü Kopenhag Kriterleri
Diğer ID | JA26KR94VZ |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Şubat 2016 |
Gönderilme Tarihi | 1 Şubat 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Sayı: 1 |