Kültürler arasında bir iletişim olduğu düşünülen giyim; yarattığı sembolik dil ile kişilerin karakterine yönelik karşı tarafa bilgiler vermektedir. Giysinin karşı tarafta oluşturduğu algı, modanın kendi içindeki farklı söylemlerine ışık tutmakta ve özellikle de kadın giyiminde önemli bir yer tutmaktadır. Yüzyıllar boyunca Batılı ülkelerin sömürgesi olan Afrika kıtası 1960’lı yıllarla birlikte yavaş yavaş bağımsızlığını kazanarak kendi kültürel kimliklerine sahip olmuşlardır. Bu özerklik giyim modasına da yansıtılmış, Afrikalı insanlara kendi ulusal kostümlerinin giyilmesi teşvi edilmiştir. Bu anlayış, Afrikalı gençler arasında karşılık bulmamış, Avrupalı tasarımcıların yaratılarını kendi yerel parçaları ile karıştırıp giymeyi tercih ederek günümüze dek devam eden Afrika giysi modasını devam ettirmişlerdir. Bu durum Avrupa merkezli modacılarında ilgisini çekmiş ve kendi tasarımlarını, Afrika’yla özdeşleşen kumaşlarla yeniden yorumlamışlardır. Bu çalışmada Afrika kültürüne has kumaşlarda kullanılan her bir rengin oluşturduğu sembolik anlamlar çözümlenerek; bu kültürden etkilenen tasarımcıların oluşturduğu tasarımlar örneklerle açıklanmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Mevcut Sayı |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 8 Şubat 2024 |
Gönderilme Tarihi | 15 Kasım 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 7 Sayı: 4 |
The open access statement