Bu çalışmada çağdaş felsefede merkezi bir yer edinen kimlik ve farklılık tartışmalarını modern
epistemolojideki temsil kavramı ekseninde ele alacağız. Çalışmamızın temel konusu,
epistemik bir mesele olarak başlayan temsil fikrinin, sadece epistemolojik bir mevzu olarak
kalmadığını, temsilin ontoloji, etik ve politik alanlardaki kavrayışı şekillendirdiği ve
önemli bir paradigma değişikliğine vücut verdiğine işaret etmek ve bu bağlamda postmodern
düşüncenin kimlik ve farklılık meselesinde nasıl bir yerde konumlandığı göstermektir.
Postmodern düşüncenin temsil fikrine yönelik eleştirileri her ne kadar epistemolojik
zeminden beslense de söz konusu eleştirilerle aslında kimlik ve farklılık gibi etik-politik
meselelerin tam da merkezine yönelmektedir. Zira postmodern düşünce açısından kimlik
ve buna bağlı olarak tanımlanan fark, belli bir söylem ekseninde inşa edildiği için, sözkonusu
ayrımların söylemsel pratiklerin içinde tarihsel olarak üretilen şeyler olduğu bir
gerçektir. Bu perspektiften hareketle kimlik ve farklılık meselesinin temsil fikrine yönelik
eleştirilerle nerede buluştuğu çalışmanın ele alacağı başlıca konudur.
In this study, we will examine the issue of identity and difference, which has a central
place in contemporary philosophy, in the context of representation in modern epistemology.
The main point of our work is to point out that the idea of representation, which
began as an epistemic issue, was not only an epistemological issue, but that it shaped the
understanding in ontology, ethics and political space and that it constituted a significant
paradigm shift, and in this context, focus on how the postmodern thought is positioned in
the issue of identity and difference. Although the postmodern thought’s criticism of the
idea of representation is nourished by the epistemological ground, it is critically directed
at the very center of ethical-political issues, such as identity and difference. Because the
identity that is defined in terms of postmodern thought and the difference defined by it, is
built on a axis of a certain discourse, it is a fact that such distinctions are things that are
historically produced in discursive practices. From this perspective, it is the main issue
that will be addressed by studying where identity and difference are concerned by the
criticism of representation.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Philosophy |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | July 15, 2018 |
Submission Date | August 11, 2017 |
Published in Issue | Year 2018 Issue: 67 |
Philosophy World is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.