Intelligence analysis can be defined as the process of making a judgment based on raw news and data. In the process of processing this information, analysts may encounter cognitive dissonance and make analysis failures. Cognitive dissonance theory suggests that when analysts encounter conflicting information while processing information, dissonance arises and this dissonance creates emotional tension in analysts. The main reason for the tension is that information that contradicts analysts' ideological, political and philosophical beliefs causes mental confusion. When faced with cognitive dissonance, the analyst may ignore one of the conflicting ideas to reduce the tension, find information that supports his or her judgment model, or argue that the dissonant information is of little importance. In this study, it can be argued that when intelligence services are used to achieve a political goal, the political goal influences intelligence analysts' judgments, which in turn leads to cognitive dissonance. Analysts trapped in a spiral of cognitive dissonance ignore information that contradicts the political objective and become desensitized to risks and threats in order to reduce dissonance. In light of this framework, this study examines the failure of the National Intelligence Organization to detect the PKK's preparations before the trench operations.
İstihbarat analizi, ham haberler ve veriler üzerinden bir yargıya varma süreci olarak tanımlanabilir. Bu bilgilerin işlenmesi sürecinde analistler, bilişsel uyumsuzlukla karşılaşarak, analiz hataları yapabilmektedir. Bilişsel uyumsuzluk teorisi, analistler, bilgi işlerken birbiri ile çelişen bilgilerle karşılaştıklarında uyumsuzluğun ortaya çıktığını, bu uyumsuzluğun da analistlerde duygusal gerilim yarattığını öne sürmektedir. Gerilimin temel sebebinin de analistlerin ideolojik, siyasi ve felsefi inançları ile çelişen bilgilerin, zihinsel karmaşaya neden olmasıdır. Analist, bilişsel uyumsuzlukla karşı karşıya kaldığında, yaşanan gerilimi azaltmak için çelişkili fikirlerden birini görmezden gelebilmekte, sahip olduğu yargı modelini destekleyecek bilgiler bulmakta veya uyumsuz bilginin öneminin az olduğunu ileri sürebilmektedir. Bu çalışmada, istihbarat servislerinin bir siyasi hedefe ulaşmak için kullanıldıklarında belirlenen siyasi hedefin, istihbarat analistlerine yargılarına etki ettiği ve bu durumun da bilişsel uyumsuzluğu ortaya çıkardığı söylenebilir. Bilişsel uyumsuzluk sarmalına hapsolan analistler, uyumsuzluğu azaltmak için siyasi amaç ile çelişen bilgileri göz ardı etmekte, risk ve tehditlere karşı duyarsızlaşmaktadır. Bu çalışma, bu çerçeve ışığında, Milli İstihbarat Teşkilatının, Hendek operasyonları öncesinde PKK’nın hazırlıkları tespit edememesini ele alınmaktadır.
Çalışmanın araştırma etiğine uygun olarak yapıldığını beyan ederim .
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Security Studies, Decision Making |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | January 24, 2025 |
Submission Date | September 28, 2024 |
Acceptance Date | December 24, 2024 |
Published in Issue | Year 2025 Volume: 35 Issue: 1 |