Anatolia, It is the name of the fertile and holy lands that hosted many civilizations and became a homeland. The Turks, who have a deep-rooted history and a strong cultural heritage, used rugs, weaving, also known as plain weaving, as a cover to protect them from moisture, insects and cold in the tents while they were living as nomads. Rug weaving has continued to exist at every stage of their lives even after they made Anatolia their home and settled down. They created rug weaving by colorfully embroidering their pain, dreams, longings, loves and fears by adding meaning to each motif by adding meaning to each motif with wool yarns they obtained from sheep or goat wool and colored with root dye technique ‘’ıstar’’. The rug weavings that we still use today consist of rug motifs that have been passed down from generation to generation as a legacy by our ancestors, which have survived to the present day and shed light on our past, as well as arousing admiration and even astonishment with their techniques and beauties in the application phase. So much so that weaving and filigree were included in the field of handicrafts, which is one of the most important articles of the contract, within the scope of the concept of Intangible Cultural Heritage, which was accepted by UNESCO in 2003 and by the Turkish Grand National Assembly in 2006. Filigree, which has an ancient history of 2500 years in Anatolia, is produced entirely by hand by Syriac and Muslim masters in our country, especially in the Midyat district of Mardin province. Filigree; It is a work of art that emerges as a result of the completion of the roof, which is formed in accordance with the desired model with wires of different microns made of silver or gold, by using filigree filling techniques, welded together and strengthened by powder welding process.
To prevent the loss of rug weaving and filigree silverwork, our two strong and ancient friends that have reached the 21st century, which has a special place in our history as traditional Turkish handicrafts, without losing its own identity, and to pass it on to the next generations by strictly adhering to its essence, to ensure its sustainability. For this purpose, different visual filigree-rug designs that have not been made before were applied by using the art of rug weaving and filigree silver processing together. The art of filigree and rug weaving has different characteristics from each other in terms of production techniques and materials used in the application phase. The harmony created by this combination in the designs that came out with the combination of weaving a rug produced by applying colored wool, rug yarns with an upper and a lower weaving technique, and filigree formed by processing silver wire, led to the emergence of original and free works in terms of technique and material.
Traditional Turkish Handicrafts Cultural Heritage Filigree Kilim Weaving Design.
Anadolu, birçok medeniyeti üzerinde misafir etmiş, vatan olmuş, bereketli ve kutsal toprakların adıdır. Köklü bir tarihe ve güçlü bir kültürel mirasa sahip Türkler, göçebe olarak yaşamlarını sürdürürken çadırdaki nemden, böceklerden, soğuktan korunabilmek için düz dokuma olarak da bilinen kilim dokuma yaygılarını örtü olarak kullanmışlardır. Anadolu’yu yurt edindikten ve yerleşik hayata geçtikten sonra da hayatlarının her aşamasında kilim dokuma yaygıları varlığını sürdürmüştür. Koyun veya keçi yününden elde ettikleri ve kök boya tekniğiyle renklendirdikleri yün iplikler ile “ıstar” denilen ağaç dokuma tezgâhlarında binbir emekle her bir motife anlam yükleyerek, duygularını katarak; acılarını, hayallerini, özlemlerini, aşklarını, korkularını rengârenk işleyerek kilim dokumalarını oluşturmuşlardır. Halen günümüzde kullanmakta olduğumuz kilim dokumaları ecdadımızın bize miras olarak bıraktığı, nesilden nesile aktarılarak günümüze kadar ulaşan ve geçmişimize de ışık tutan, uygulama aşamasındaki teknikleri ve güzellikleriyle hayranlık ve hatta şaşkınlık uyandıran kilim motiflerinden oluşmaktadır. Öyle ki 2003 yılında UNESCO tarafından, 2006 yılında da TBMM tarafından kabul edilen “Somut Olmayan Kültürel Miras” kavramı kapsamında sözleşmenin en önemli maddelerinden biri olan el sanatlarına dokumacılık ve telkâri de dahil edilmiştir. Anadolu’da 2500 yıllık kadim bir geçmişe sahip olan telkâri, ülkemizde özellikle Mardin ilinin Midyat ilçesinde Süryani ve Müslüman ustalar tarafından tamamen el işçiliği ile üretilmektedir. Telkâri; gümüş veya altından yapılmış farklı mikronlardaki teller ile istenilen modele uygun oluşturulan çatının şekline göre telkâri iç dolgu teknikleri kullanılarak tamamlanması, toz kaynak işlemi ile birbirine kaynaklanması ve sağlamlaştırılması sonucu ortaya çıkan sanat eseridir.
Geleneksel Türk el sanatları olarak tarihimizde özel bir yere sahip 21. yüzyıla sağlam adımlar ile kendi öz kimliğini kaybetmeden ulaşan iki güçlü, kadim dost sanatımız olan kilim dokuma ve telkâri gümüş işlemeciliğinin kaybolmasını engellemek ve bizden sonraki nesillere mutlaka özüne bağlı kalarak, bozmadan aktarmak, sürdürülebilirliğini sağlamak amacıyla kilim dokuma ve telkâri gümüş işleme sanatını bir arada kullanarak daha önce yapılmamış farklı görsellikteki telkâri-kilim tasarımları uygulanmıştır. Telkâri ve kilim dokuma sanatı, uygulama aşamasında üretim teknikleri ve kullanılan malzemeler bakımından birbirinden farklı özelliklere sahiptir. Renkli yün, kilim iplikleriyle bir alt, bir üst dokuma tekniği uygulanarak üretilen kilim dokuma ve gümüş telin işlenmesiyle oluşan telkârinin bir arada kullanılmasıyla ortaya çıkan tasarımlarda bu birlikteliğin oluşturduğu uyum, teknik ve malzeme açısından özgün ve özgür eserlerin ortaya çıkmasını sağlamıştır.
Geleneksel Türk El Sanatları Kültürel Miras Telkâri Kilim Dokuma Tasarım.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 25 Ağustos 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 |