Âşıklık geleneğinin içinde yer alan karşılaşmalar, kültürümüzün önemli bir unsurudur. Bu karşılaşmalar, halk şairlerinin kendi yeteneklerini sınanmasında ve usta âşıklığa giden yolda önemli bir aşamadır. Âşık karşılaşmaları genelde saz ile icra edilen sözlü geleneğe dayanır. Genelde saz çalmayı bilen âşıkların dahi olduğu bu karşılaşmalara nadir olarak saz kullanmayan âşıkların dâhil olduğunu görebilmekteyiz. Saz çalmayı bilmeyen veya çalmak istemeyen şairler, geçmişte çeşitli nedenlerle engellenmiş veya önceden çalamayıp bırakmış kişilerdir. Sanatlarını iyi bir şekilde icra eden âşıklar, zamanla ustalaştıktan sonra bu sanatı çıraklarına öğreterek geleneğin devam etmesini sağlamışlardır. Karşılaşmalar genellikle seyirci ve jüri önünde tören havasında geçer. Amaç, karşısındaki âşığı denemek veya kendi ustalığını halka ispat etmektir.
Artvinli âşıklar, çevre illerdeki usta âşıklarla sıkça deyişmeler yaptığı için kendilerini geliştirmekle birlikte “ayak” konusuna da çeşitlikler katmışlardır. Farklı ayak ve dörtlükleri Artvin’de ilk kullanan âşıklar, Huzûrî ile çırağı Fahrî’dir. Diğer illerdeki âşıkların kullandığı bu tarz ayaklar, tarih olarak Huzûrî ve Fahrî’ye göre daha sonraları olmuştur. Bu karşılaşmalar, nadir olarak, beyitlerle yapılırken birden fazla dörtlükle yapılanlar çok fazladır. Artvin ve çevre illerinde yapılmış olan karşılaşmalar, karşısındaki âşığa farklı dörtlük ve farklı ayakla cevap vermek oldukça ustalık istemektedir.
Çalışmada etik izne ihtiyaç duyulmamaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Türkiye Sahası Türk Halk Bilimi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 25 Aralık 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 27 Aralık 2023 |
Gönderilme Tarihi | 23 Ekim 2023 |
Kabul Tarihi | 11 Aralık 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 |