In our legal system, persons are divided into two as natural persons and legal persons. Legal entities are divided into two as private law legal entity and public legal entity. Having the quality of public legal personality, which is one of the main titles of the study, bring along some public power privileges. Forthis reason this topic has become one of the discussion areas that keeps up to date in every period. The Development Agencies, which constitute another main topic of the study, have been formed differently from the general structuring understanding in the administrative organization structure with the law No. 5449 enacted in 2006. Development Agencies emerged in the early 2000s with the EU harmonization process in order to eliminate the development process between the regions. The working principle of Development Agencies is in the framework of private and public cooperation. While the density of public characteristics that Development Agencies have within create a perception that they are public legal entities, the fact that they are based on the contributions of private sector organizations within a certain geography reveals a contrary to this perception. In the study of Development Agencies, which are controversial to be examined as decentralization institutions, the issue of whether their organization has a public legal personality is discussed.
Hukuk sistemimizde kişiler gerçek kişiler ve tüzel kişiler olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Tüzel kişiler de özel hukuk tüzel kişiliği ve kamu tüzel kişiliği olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Çalışmanın ana başlıklarından birini oluşturan kamu tüzel kişiliği niteliğine sahip olmak, beraberinde birtakım kamu gücü ayrıcalıklarına da sahip olmayı getirmektedir. Bu nedenle bu konu her dönem güncelliğini koruyan tartışma alanlarından birisi olmuştur. Çalışmanın başlığını oluşturan Kalkınma Ajansları 2006 yılında çıkarılan 5449 sayılı Kanun ile idare teşkilatlanma yapısındaki genel yapılanma anlayışından farklı olarak teşkil edilmiştir. Kalkınma Ajansları bölgeler arasındaki gelişmişlik farklarını ortadan kaldırmak amacıyla 2000’li yılların başında AB uyum süreci ile ortaya çıkmıştır. Kalkınma Ajanslarının çalışma prensibi özel ve kamu iş birliği çerçevesindedir. Kalkınma Ajanslarının içerisinde barındırdığı kamusal özelliklerin yoğunluğu onların kamu tüzel kişiliği olduğuna dair bir algı yaratırken, belirli bir coğrafya içerisinde özel sektör kuruluşlarının katkılarına dayalı olması ise bu algının tersi bir durum ortaya koymaktadır.
Yapılan bu çalışmada ‘‘Kalkınma Ajansları kamu tüzel kişiliği niteliğine sahip midir?’’ sorusundan yola çıkılarak nitel araştırma yöntemi ile literatür taraması ve belge incelemesi yapılarak tümevarım mantığıyla ilk önce kamu tüzel kişiliği kavramı ele alınarak tanımlaması yapılmış ve kamu tüzel kişiliği için gerekli şartlar belirtilmiş sonrasında ise Kalkınma Ajansları ele alınarak bunların yapı ve organları incelenmiş ve sonuç kısmında da bu ajansların kamu tüzel kişiliğine sahip olup olmadıkları, sahip olup olmamasının olumlu ve olumsuz taraflarının neler olduğu tartışılmıştır. Çalışmada yer alan veriler konuyla ilgili daha önce yazılmış makale ve kitaplardan alınmıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | September 20, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 Volume: 4 Issue: 3 |