Ütopyalar, yazarlarının yaşadığı dönemlere ayna tutarlar. Dönemin koşulları, sorunları ütopyada yansır. Ütopya yazarı bu sorunları eserine, bazen doğrudan bazen de dolaylı olarak aktarır. On dokuzuncu yüzyıl, ütopya literatüründe bolluğun yaşandığı bir dönemdir. Siyasal rejim bakımından ve coğrafi olarak sadece Avrupa değil, Amerika da ütopyaların mekânı olmuştur. Amerika, kıtadaki doğal kaynakların zenginliğinin yanı sıra siyasal rejimiyle de kalkınma arzusunu yansıtır. On dokuzuncu yüzyılda toplumun gelişmesi düşüncesi, sanayileşmeye, kapitalizmin gelişmesine bağlanmıştır. Edward Bellamy’nin bir ütopya olarak Geriye/Geçmişe Bakış’ta tasarladığı dünya, sanayileşmiş bir devlet tekelidir. Kapitalist şirketin yerini, ulus olarak tanımlanan ve tekel niteliğindeki devlet alır. Ulus, canlı bir organizma olmaktan çok, iktisadi ve siyasi bir organizasyon olarak mekanikleştirilmiştir. Toplumu ayakta tutan ideoloji, ulus kavramı ile tanımlanan sınai bir milliyetçiliktir. Üretim ve çalışma düzeni askeri bir disipline göre şekillendirilmiştir. Kapitalist şirketin devleti, toplumcu ulus şirketine dönüşmüştür.
Dergide emeği geçen herkese, başta editörlere çok teşekkür ederim.
Utopias are mirrors of the period in which their writers live. The conditions and problems of those periods are reflected in utopias. The utopia writer gives place to these problems in her/his work, sometimes directly and sometimes indirectly. The nineteenth century is a period of abundance in utopia literature. With respect to political regime and geographically, not only Europe but also America has been the place of utopias. America’s desire for development was due to its political regime as well as the abundance of its natural resources on the continent. The idea of the development of society in the nineteenth century was related to industrialization and the development of capitalism. The world that Edward Bellamy envisions in Looking Backward as a utopia is an industrialized state monopoly. The capitalist company is replaced by the monopoly state, which is defined as nation. The nation is mechanized as an economic and political organization rather than a living organism. The ideology that sustains the society is an industrial nationalism which leans on the concept of nation. Production and working order are shaped according to a military discipline. The capitalist corporation’s state is transformed into a socialist nation corporation.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | September 18, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Volume: 5 Issue: 3 |