Women constitute a significant component of both social life and the workforce in both rural and urban areas. However, issues stemming from gender inequality persist in both urban and rural contexts, compelling women to continuously advocate for their rights and strive to enhance their visibility. This study adopts a gendered perspective to examine women's experiences in urban and rural environments. While both urban and rural settings ostensibly offer a shared living environment for women and men, a patriarchal construct is observed to dominate within gender-biased viewpoints. From a gender perspective, the roles ascribed to women in both urban and rural areas severely restrict their agency, leading to their insufficient utilization of urban and rural resources and consistent exposure to discrimination. Women are frequently observed to encounter challenges and occupy disadvantaged positions in social, economic, and political spheres concerning decision-making, access to services, acquisition and utilization of opportunities, and labor force participation, resulting in a continuous erosion of their rights. Within this scope, the study aims to ascertain the nature of the relationships between diverse gender dynamics in urban and rural settings and these spaces, by analyzing the meanings that places attribute to women and men. The research employed a comprehensive literature review methodology, identifying gendered practices concerning women in both national and international relevant literature pertaining to urban and rural contexts. The study posits, from a review-based perspective, that gender-biased approaches continue to prevail in urban and rural areas.
Günümüzde kadınlar, kırsal ve kentsel alanlarda toplumsal yaşamın ve çalışma hayatının önemli bir parçasıdır. Ancak toplumsal cinsiyet eşitsizliğinden kaynaklanan sorunlar hem kentlerde hem de kırsal alanlarda varlığını devam ettirmekte ve kadınlar bu anlamda haklarını savunmak ve görünürlüklerini artırmak için mücadele etmektedir. Bu çalışma kente ve kırsal alanlara toplumsal cinsiyet açısından bakmakta ve bu bağlamda kadınları incelemektedir. Kent ve kır, kadın ve erkeğe birlikte bir yaşam ortamı sunmakla birlikte toplumsal cinsiyetçi bakışta eril bir yapılanmanın hâkim olduğu görülmektedir. Toplumsal cinsiyet bakış açısında kadına kentte ve kırda biçilen roller kadını sınırlamakta, kadınlar kentsel ve kırsal alanlardan yeterince faydalanamamakta ve ayrımcılığa maruz kalmaktadır. Karar vermede, hizmetlere erişimde, fırsatlara ulaşmada ve kullanmada, işgücüne katılımda kadınların sorunlar yaşadığı sosyal, ekonomik ve siyasal alanlarda dezavantajlı pozisyonda oldukları ve sürekli hak kaybına uğradıkları görülmektedir. Bu kapsamda çalışma kentte ve kırsalda yaşayan farklı cinsiyet dinamiklerinin bu alanlarla ilişkilerinin nasıl olduğunun tespit edilmesi amacıyla mekânların kadına ve erkeğe yüklediği anlamlar doğrultusunda ele alınacaktır. Çalışmada literatür taraması yöntemi kullanılmış olup ulusal ve uluslararası ilgili yazında kadınların kentte ve kırsalda toplumsal cinsiyet pratikleri ortaya koyulmuştur. Çalışmada toplumsal cinsiyetçi yaklaşımların kentte ve kırsal alanlarda varlığını devam ettirdiği derleme bir bakış açısıyla ifade edilmiştir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Gender, Policy and Administration |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | September 27, 2025 |
Submission Date | June 14, 2025 |
Acceptance Date | July 14, 2025 |
Published in Issue | Year 2025 Volume: 9 Issue: Toplumsal Cinsiyet Özel Sayısı |