Bu makale, çağdaş Müslüman düşünce tarihinde Oksidentalizm’in kökenlerini, muhtevasını,
önerilerini ve geleneklerini tetkik etmek üzere Cumhuriyet dönemi Türkiyesinin
iki etkili İslamcı aydını olan Necip Fazıl Kısakürek ve Nurettin Topçu’nun yazılarına
odaklanacaktır. Kısakürek ve Topçu, Türkiye Cumhuriyeti’nin çağdaşlaşmacı laik hükumetinin
seçilmiş bursiyerleri olarak Fransa’da eğitim gördüler. Fakat Türkiye’ye döndükten
sonra Batı medeniyetini de Türkiye Cumhuriyeti’nin Batı’yı destekleyen fikri yapısını
da sert bir şekilde eleştirerek, batılılaşmaya karşı İslamcı alternatifi destekleyenlere öncü
oldular. Kısakürek ve Topçu Mısır ve Güney Asya’dan aydınlara daha çok odaklanan
son dönem akademik İslamcılık yazınında göz ardı edilmiş isimleridir. Oysa Türkiye’de
İslamcılık’ın gelişmesinde Kısakürek ve Topçu’nun yazıları oldukça önemlidir, zira onların
fikirleri Seyyid Kutub ve Ebu’l-ala el-Mevdudî’nin 1970’lerde Türk diline yapılan
tercümelerinin öncesinde derin ilgi görmüştür. Onların yazıları herhangi bir klasik İslami
metinden ziyade savaş arası dönemin Fransız kültür hayatına daha yakın bir İslamcılık’a
denk düşmektedir. Kısakürek ve Topçu’nun fikirleri Türkiye ve daha geniş manada Ortadoğu’nun
çağdaş düşünce tarihinin güçlü oksidentalist söyleminden kesitler sunmaktadır
ve bu fikirler ulus-devletin çağdaşlaşmacı bir döneminde Batı algısının karmaşık siyaseti
hakkında bize pek çok şey öğretebilir.
This article will focus on the writings of two influential Islamist intellectuals of Republican
era Turkey, namely Necip Fazıl Kısakürek and Nurettin Topçu, to examine the
origins, content, appeal and legacy of Occidentalism in modern Muslim intellectual history.
Both Kısakürek and Topçu were educated in France, as recipients of prestigious
scholarships from the secular modernizing government of the Republic of Turkey. Upon
their return to Turkey, however, they became leading proponents of Islamist alternative to
westernization, harshly criticizing the pro-Western intellectual foundations of the Turkish
Republic as well as Western civilization itself. Kısakürek and Topçu are neglected
names in the recent literature on Islamism, which focuses more on the intellectuals from
Egypt and South Asia. Yet, for the development of Islamism in Turkey, the writings of
Kısakürek and Topçu were essential and occurred prior to the translations of Sayyed Qutb
and Abu’l Ala Mawdudi into Turkish language in the 1970s. Their writings represent an
Islamism that is more familiar with French intellectual life of the interwar era than any
classical Islamic texts. Ideas of Kısakürek and Topçu represent the powerful occidentalist
strands in modern intellectual history of Turkey and broader Middle East and can teach
us a lot about the politics of the images of the West in an era of modernizing nation-states.
Journal Section | Researches and Studies |
---|---|
Authors | |
Publication Date | June 29, 2016 |
Published in Issue | Year 2016 Issue: 7 - Spring |