Çalışma 1990’larda Güney Amerikalı bir grup düşünür tarafından geliştirilen dekolonyal
düşünceyi temsilcileri ve temel kavramları üzerinden Türkçede tanıtmayı ve
özgün bir tenkit üretmeyi amaçlamaktadır. Düşünce, sömürgeciliğin şeklen bitmesine
rağmen sömürülen toplumların güç, bilgi ve varlık noktalarında sömürgesel olageldiklerini,
bunun aşılabilmesi için 1492’den başlayarak tarihin yerli yerince anlaşılması,
Avrupa düşüncesinin kapsamlı bir eleştirisinin ortaya koyulması ve bilgi üretiminin özgürleştirilmesi
gerektiğini savlamaktadır. Quijano, Dussel ve Mignolo’nun önderliğinde
dekolonyalistler alternatif bir bakışı, tahakkümün muhtelif boyutlarını kavramayı ve değişimi
vadederken, hareketin Güney Amerika’yı merkezine alması, mevcut düzene somut
bir alternatif sunmaması ve eleştirdiği düzeni soyut bir düzlemde ele alması gibi hususlar
eleştiriye açıktır.
Dekolonyal düşünce sömürgesellik sömürüsüzleştirme Aníbal Quijano Enrique Dussel Walter D. Mignolo
The article aims to introduce the decolonial thought developed in 1990s by a group
of South American thinkers to Turkish readership in light of its representatives and basic
concepts while producing an original criticism. They posit that albeit colonialism formally
ended, former colonies still experience coloniality in subcategories of power, knowledge
and being. To surpass this impasse, history since 1492 must be properly comprehended,
European thought critiqued and knowledge production liberated. Led by Quijano, Dussel
and Mignolo, decolonialists promise an alternative perspective, a comprehension of
various dimensions of dominance, and change. However, their particular focus on South
America, not providing a concrete alternative to the current matrix, and addressing this
matrix only at an abstract level are some criticizable points.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Researches and Studies |
Authors | |
Publication Date | June 24, 2021 |
Acceptance Date | February 8, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Issue: 17 |