657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 3.maddesinde temel ilke olarak liyakat
ilkesine yer verilmiştir. Bu ilkenin Devlet Memurları Kanunu’nda kendisine yer
bulması, Türk kamu personel rejimine çok büyük artılar getirmesine rağmen,
içinin çok iyi doldurulamaması, uygulamada görülmemesi ya da çok ender görülmesi
nedeniyle öngörüldüğü şekilde kullanılamadığı söylenebilir. İşte bu noktada
karşımıza İstisnai Memurluk kavramı çıkmaktadır. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun
bir başka maddesinde -madde 59- yer alan bu kavram, liyakat ilkesiyle neredeyse
taban tabana zıt olması itibariyle, anılan Kanun’daki bir çelişkiyi ortaya
koymaktadır. Bir taraftan liyakat ilkesi ile, işe layık olanın, işin
yapılabilmesi için gerekli olan özellikleri bünyesinde barındıranın ön plana
çıkması için çaba sarf edilirken; diğer taraftan istisnai memurlukların varlığı
layık olmayanın, işin gerektirdiği niteliklere sahip olmayanın da devletin ön
saflarında yer almasına olanak verecek şekilde tanzim edilmiştir. Bu sebeple
çalışmada temel olarak istisnai memurluk kadroları ile kayırmacı sistemlerin
ilişkisi üzerinde durulmuştur.
Liyakat istisnai memurluk kayırmacılık Devlet Memurları Kanunu
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Aralık 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 19 Sayı: 3 |