Endülüs’te hadis ilminin kurumsallaşmasında öncü şahsiyetlerden biri olan İbn Vaddâh (ö. 287/900) erken dönemden itibaren zühd ve takvasıyla tanınmış, ilmî çalışmalarını dünyevî meşgalelerden uzak bir şekilde sürdürmüştür. İlk tahsilini Endülüs’te çeşitli âlimlerden alarak genç yaşta Doğu İslam coğrafyasına 2 defa rihle yapmıştır. Kısa sürdüğü anlaşılan ilk seyahati daha çok zühd ve ibadet ehli şahsiyetlerle görüşme gayesine matuf olsa da, Yahyâ b. Maʿîn (ö. 233/848), İbnü’l-Medînî (ö. 234/848-49) ve Ahmed b. Hanbel (ö. 241/855) gibi dönemin önde gelen muhaddisleriyle de görüşme imkânı bulmuştur. İbn Vaddâh 10 seneden fazla süren ikinci seyahatinde ise tamamen hadis tahsiline yoğunlaşmış, Mısır, Hicaz, Şam, Irak ve Horasan gibi önemli merkezlerde, aralarında Kütüb-i Sitte müelliflerinin hocalarının da bulunduğu yaklaşık 175 âlimden istifade etmiş, ayrıca birçok hadis mecmuasını da beraberinde Endülüs’e taşımıştır. Endülüs’e döndükten sonra 30 sene boyunca memleketi Kurtuba’da hadis tedrisatıyla iştigal ederek etrafında geniş bir talebe halkası oluşturmuştur. İbn Vaddâh, sadece rivâyetleri nakletmekle kalmamış, aynı zamanda Mâlikî fıkhı ile hadis ilmi arasında bir denge tesis ederek, daha önce yalnızca el-Muvattaʾ ile sınırlı kalan Endülüs’teki hadis tedrisine yeni bir boyut kazandırmıştır. Onun bu faaliyetleri, devrin halifelerin de destekleriyle birleşerek hadis ilminin Endülüs toplumunda daha geniş kabul görmesini sağlamıştır. Telif ettiği eserler arasında özellikle Kitâbü’l-Bidaʿ ve’n-Nehyü anhâ dikkat çekmektedir. Bidʿatlara karşı yazılmış ilk müstakil çalışmalardan biri olarak kabul edilen bu eser, sonraki dönemlerde kaleme alınan benzer içerikli bazı eserlere de kaynaklık etmiştir. Bunun yanı sıra, İmam Mâlik’e (ö. 179/795) ait el-Muvattaʾ rivâyetlerindeki hataları tashihi ve Verş kıraatinin Endülüs’te yaygınlaşmasındaki aktif rolü, onun ilmî katkılarının çok yönlülüğünü göstermektedir. Aralarında Zehebî (ö. 748/1348), İbn Hacer (ö. 852/1449) ve Suyûtî’nin de bulunduğu (ö. 911/1505) pek çok müellif, İbn Vaddâh’ı “imâm”, “hâfız” ve “sadûk” gibi nitelemelerle zikretmişlerdir. Onun şahsiyeti ve ilmî çalışmaları, Endülüs’te hadis ilminin hem tedris hem de tedvin boyutunda kökleşmesinde belirleyici rol oynamış, ayrıca pek çok genç muhaddisin Doğu’ya yönelmesine ilham kaynağı olmuştur. Sonuç itibarıyla, İbn Vaddâh Endülüs’ün bir hadis yurduna dönüşmesinde kurucu bir rol oynamış, aynı zamanda bölgedeki ilmî geleneğin şekillenmesine de kalıcı katkılar sağlamıştır.
Ibn Waddāḥ (d. 287/900), one of the pioneering figures in the institutionalization of ḥadīth studies in al-Andalus, was renowned from an early age for his asceticism and piety, devoting his scholarly pursuits to religious learning free from worldly distractions. After receiving his initial education from various Andalusian scholars, he undertook two journeys (riḥla) to the Eastern Islamic world at a young age. His first, relatively brief, journey was primarily intended for meeting ascetics and devout figures, yet he also had the opportunity to study with prominent traditionists of the time, such as Yaḥyā b. Maʿīn (d. 233/848), Ibn al-Madīnī (d. 234/848–49) and Aḥmad b. Ḥanbal (d. 241/855). His second journey, lasting more than ten years, was entirely devoted to ḥadīth scholarship. During this period, he benefited from nearly 175 scholars—including several teachers of the authors of the Kutub al-Sitta—across major centers such as Egypt, the Ḥijāz, Syria, Iraq, and Khurāsān. He also carried back to al-Andalus a number of ḥadīth collections. Upon returning, he devoted more than thirty years to teaching in Córdoba, gathering a large circle of disciples. Ibn Waddāḥ not only transmitted traditions but also sought to harmonize ḥadīth studies with Mālikī jurisprudence, thereby expanding the scope of ḥadīth instruction in al-Andalus, which had previously been largely confined to Mālik’s al-Muwaṭṭaʾ. His efforts, supported by the ruling Umayyad caliphs, secured for ḥadīth scholarship a more central place in Andalusian society. Among his works, Kitāb al-Bidaʿ wa’l-Nahy anhā is particularly noteworthy, as it is regarded as one of the earliest independent treatises devoted to innovations (bidʿa), serving as a model for later writings on the subject. In addition, his correction of errors in the Andalusian transmission of al-Muwaṭṭaʾ and his active role in disseminating the Warsh reading of the Qurʾān further highlight the breadth of his scholarly contributions. Classical biographers such as al-Dhahabī (d. 748/1348), Ibn Ḥajar (d. 852/1449), and al-Suyūṭī (d. 911/1505) praised him with epithets such as “imām,” “ḥāfiẓ,” and “ṣadūq.” His scholarly persona and contributions played a decisive role in establishing ḥadīth studies in al-Andalus both in teaching and in transmission, while also inspiring many younger traditionists to undertake journeys eastward in pursuit of knowledge. In conclusion, Ibn Waddāḥ, played a foundational role in transforming al-Andalus into a true “center of ḥadīth,” while simultaneously leaving a lasting imprint on the intellectual tradition of the region.
| Primary Language | Turkish |
|---|---|
| Subjects | Hadith |
| Journal Section | Research Article |
| Authors | |
| Submission Date | November 5, 2025 |
| Acceptance Date | December 16, 2025 |
| Early Pub Date | December 16, 2025 |
| Publication Date | December 20, 2025 |
| Published in Issue | Year 2025 Volume: 6 Issue: 4 |