Özet
Bu çalışma belagat ilminin lafızcılık saikiyle gelişimi üzerine yoğunlaşmıştır. Belagat ilmi daha ilk dönemlerde bir zevk olarak mevcuttu. Fakat zamanla farklı milletlerin İslam ile tanışmaları ile dilde olan hakimiyet fertler nezdinde yok olmaya başladı. İlerleyen zaman içinde dildeki selika nahiv gibi işlevlerin unutulması veyahut yanlış kullanılması ortaya çıktı. Bunların esas yansıması kuran-ı kerimde görünmekteydi. Hususen Kuran-ı Kerim’in i’câzı sahasında daha zahir oluyordu. Bu durum Sarfe teorisine kapı aralıyordu. Zira i’cazın anlaşılamayacağı kanaati inancı önünde görünce adeta İcazı hz. Peygamber dönemine has kılmaya sevk etti. Bu durum icazın var olduğunu ve ispatının mümkün olduğu görüşünde olan kimseleri hareke geçirmiştir. Böylece ilk belâğî gelişimin tespit ve tahrir dönemi başlamış oldu. Nazzam’ın başını çektiği sarfe teorisine karşı talebesi cahız kuranın i’cazının ispatı yolunu geliştiriyordu. Sonraki dönemlerde gelen er-Rummânî , İbn Sinan el-Hafâcî gibi mutezile alimleri devam ettirmişler. Ancak onların çalışmaları lafız eksenli olmakla birlikte mana canibine de yaklaşmalarını sonuç vermiştir.
Çalışmamız bir giriş iki kısım ve sonuçtan oluşmaktadır. Giriş kısmında belagat ilminin Abdulkâhir el -Cürcani dönemine kadar ilk süreci kısaca ele alındıktan sonra birinci kısımda belagatin tespit ve tahrir dönemleri ele alınıştır. İkici bölümde ise Abdulkâhir dönemi ele alınarak belagat ilminin mana ekolü ile evci alasını bulduğuna işaret edilmiştir.
Anahtar kelimeler
Abdulkâhir el-Cürcani, Belagat İlmi, Belâğî İ’câz, Lafızcılık, Sarfe ekolü,
Abstract
This study focuses on the development of rhetoric with the motive of verbalism. The science of eloquence existed as a taste in the early periods. But over time, with the introduction of different nations to Islam, the dominance of language began to disappear in the eyes of individuals. In the course of time, the functions of language such as selika nahiv were forgotten or misused. The main reflection of this was seen in the Holy Quran. In particular, it was becoming more evident in the field of the Qur'an's i'jâz. This situation opened the door to the Sarfe theory. Because when the conviction that i'jaz could not be understood was seen in front of the belief, it almost led to making ijaz exclusive to the period of the Prophet. It led them to make it exclusive to the Prophet's era. This situation mobilized those who believed that ijaz existed and that it was possible to prove it. Thus, the first period of identification and analysis of rhetorical development began. Against the theory of sarfe, led by al-Nazzam, his disciple al-Jahiz was developing the way of proving the i'jazz of the Qur'an. Mutazilite scholars such as al-Rummānī and Ibn Sinan al-Hafājī continued their work in the following periods. However, their studies were based on the words, but also resulted in their approach to the meaning of the Qur'an.
Our study consists of an introduction, two parts and a conclusion. In the introduction, the first process of the science of eloquence until the period of Abdulkâhir al-Jurjani is briefly discussed, and then the first part deals with the periods of determination and analysis of eloquence. In the second part, the period of Abdulkāhir is discussed and it is pointed out that the science of rhetoric has found its home with the school of meaning.
Key words
Abdulkâhir al-Jurjani, Rhetoric, Rhetorical I'jaz, literalism, Sarfe school,
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Historical, Comparative and Typological Linguistics |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Early Pub Date | December 14, 2024 |
Publication Date | |
Submission Date | August 31, 2024 |
Acceptance Date | December 2, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Volume: 5 Issue: 4 |