Islam encourages people to acquire goods in canonically lawful ways. The best way to gain wealth is trade as it is known. Allah permits the trade of teh legitimate goods and forbids the trade of illegitimate things. Interest and bribery are forbidden by Allah, because they are sinful. Despite it is seemed that the subject is related to Islamic jurisprudence, it is the subject of tafseer as well. Hence the first source of the Islamic disciplines is Qur’an. So commentators have been try to interpret the verses which are related to this subject. The subject of interest and bribery which destroy the equilibrium and tranquility in the society are studied and interpreted by commentators in their books. In this article it is aimed to indicate that how the subject was interpreted in the view of a commentator (Ibn Ashur). We will know the interpretation of Tâhir Ibn Ashur about interest and bribery. He handled widely the verses which about interest and bribery differently from the commentators who were before him. According to him the verses in the Qur’an which are about interest explain the matter of interest in the jahiliyyah. However Ibn Ashur accept that interest has been forbidden by Qur’anic verses. It can be seen that fact below. There is enough knowledge in al-Tahrir wa al-Tanvir about the subject. It is also possible to get some knowledge about interest in the books which were written before Ibn Ashur, despite it is difficult to get enough knowledge about bribery in them. Hence Ibn Ashur’s interpretation of bribery is crucial in that respect. It should be stated that the framework of the study has been drawn in terms of literature firstly on the bases of Ibn Ashur’s commentary and secondly his other books. In this respect it is possible to handle the subject as it can be seen below.
Key Words: Interest bribery al-Mufassır Ibn Ashur interpretation.
Dinimiz insanları helâl yoldan mal kazanmaya teşvik etmektedir. Mal kazanmanın en güzel yolu ise, bilindiği üzere ticarettir. Yüce Allah alınıp satılması helâl olan her konuda ticareti serbest, haram yoldan mal kazanmayı ise yasak kılmıştır. Fâiz ve rüşvet işlemi de meşru olmadığı için Allah tarafından yasaklanmıştır. İlk bakışta bu konu İslam Hukuku’nun konusuymuş gibi görünse de tefsirle de ilgisi vardır. Çünkü bütün islâmi ilimlerin ilk kaynağı şüphesiz Kur’an âyetleridir. Dolayısıyla müfessirler de bu konuyla ilgili âyetlerin tefsirlerine belli bir ölçüde yer vermişlerdir. Toplumdaki dengeyi ve huzuru bozan fâiz ve rüşvet konusu müfessirler tarafından kendi eserlerinde ele alınmış ve yorumlanmıştır. Bu makalemizde bir müfessir gözüyle konunun nasıl işlendiğini ortaya koymaya çalışacağız. Bu anlamda Muhammed Tahir b. Âşur’un rüşvet ve fâizle ilgili yorumunun ne olduğunu öğrenmiş olacağız. O, fâiz ve rüşvetle ilgili âyetleri kendinden önceki müfessirlerden farklı olarak daha geniş bir şekilde işlemiştir. Ona göre Kur’an’da faizle ilgili âyetler cahiliye döneminde yapılan faiz işlemini konu edinmiştir. İbn Âşur’un değerlendirmesine rüşvetin haram olması da Kur’an âyetiyle sabittir. Bunun detayını makâlemizin ilerleyen safhasında görmek mümkündür. Bu anlamda konuyla ilgili onun et-Tahrir ve’t-Tenvir adlı eserinde toplu ve hacimli bilgi mevcuttur. Ayrıca fâiz konusu hakkında önceki eserlerde malumat bulmak mümkünken rüşvet konusuyla ilgili doyurucu bilgi bulmak ise zordur. Dolayısıyla İbn Âşur’un rüşvetle ilgili yorumu bu açıdan önem arz etmektedir. Başta tefsiri olmak üzere başka eserlerine de müracaat ederek ele aldığımız konunun kaynak bakımından çerçevesini çizmiş olduğumuzu burada belirtmek isterim. Buna göre fâiz ve rüşvetle ilgili konumuzu aşağıdaki şekilde işlemek mümkündür.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 Cilt: 4 Sayı: 7 |