Orta Asya'nın Rusya İmparatorluğu tarafından işgal edilmesi son derece önemli çelişkili bir konu olarak her zaman tarihçilerin dikkat merkezinde olagelmiştir. Ama ne yazık ki, işgal arifesinde bölgedeki durum, askeri harekatlar detayları sömürgeci generaller ve sömürgecilerin taraftarı tarihçilerce tek taraflı ele alınmıştır. Aynı şekilde Rusya İmparatorluğu orduları tarafından Semerkant'ın işgal edilmesi ayrıntıları da çoğu kaynaklarda objektiflikten uzak yansıtılmıştır. Özellikle, askeri haberlerde dünyaca ünlü cihangir Emir Timur'un başkenti Semerkant'ın savaşsız teslim olduğu ifade edilmiştir. Adaletin sağlanması için mahkemede hem davalı hem davacı tarafların dinlendiği gibi, işgal dönemi tarihinin aydınlatılmasında yerel tarihçilerin eserlerinin de dahil edilmesi tarihi gerçekliğin ortaya çıkarılmasını sağlayacaktır. Dolayısıyla bu makalede uzun yıllar Buhara Emiri Muzafferhan (1860-1885) sarayında münşi olarak görev yapan Mirza Abdulazim Sâmi'nin tarihi eserlerine dayanarak, Semerkant'ın Rus orduları tarafından işgal edilmesi olayları değerlendirilecektir. Zira Rusya-Buhara savaşında olayları gözlemleyen ("vakainigar") göreviyle savaş alanlarında bulunarak, savaş ayrıntılarını birebir kâğıda aktarmış olması açısından da bu tarihçinin verdiği bilgiler son derece büyük önem arz etmektedir.
Genel olarak Rusya devletinin XVII. yüzyıldan itibaren düzenlediği sömürgeci seferlerinde – 1654 yılında Ukrayna, daha sonra Kazan ve Sibirya, Kırım ve Kafkasya’nın işgalinde buralı halkların adına onların güya "kendi rızalarıyla" Rusya'ya katılma isteklerini beyan eden sahte belgeler düzenlediği malumdur. Rusya tarafından Türkistan hanlıklarının işgalinde de bu münafık politika kullanılmıştır. Makalede Semerkant şehrinin işgalinde düzenlenen böyle sahte mektuplar konusu da ele alınacaktır.
Semerkant şehri düşmana teslim edildikten sonra Emir Muzaffer’in oğlu Abdülmelik Tora önderliğinde şehri geri almak üzere askerî harekât başlatılmıştır. Semerkant’ın alındığı sırada Guzar’da bulunan veliaht şehzade, haberi alınca hemen harekete geçmiştir. Onun komutanları Hisar aşiretleri, Şerabad Kongratları ve Ersarı Türkmenlerine mektup göndererek onları cihada etmeye başlamış, neticede tüm eyaletlerden cihad isteyen insanlar gelip, Guzar'da toplanmıştır. Üç gün içerisinde hızlıca silah yapımına tamamladıktan sonra Abdülmelik Tora ordusuyla Guzar'dan ayrılarak Şehrisabz üzerinden Semerkant'a doğru yürümüştür. Şehrisabz ve Kitab Beyleri de 20 bin kişilik ordu ve cihatçı halkıyla birlikte Abdülmelik'i takip etmiştir. Semerkant’a ulaştıklarında oranın halkı da Tora’ya katılmıştır, nitekim Rus ordusunun Buhara’ya gitmesinin ardından orada da savaş hazırlıkları başlatılmış bulunuyordu. Birleşik güçler, Semerkant’ta kalan az sayılı Rus garnizonunun saklandığı kaleyi kuşatma altına almış, çok sayıda düşman askerini öldürmüş ve şehri geri almaya çok yaklaşmıştı. Fakat Şehrisabz ordusunun ayrılması ve Semerkant ayaklanması hakkında haberi alan Kaufman'ın planını yarıda bırakarak Semerkant'a dönmesi nedeniyle Abdülmelik Tora’nın başlattığı girişim tamamlanamamıştır. Buna rağmen Abdülmelik Tora ömrünün sonuna kadar ülkesini işgalcilerden kurtarma mücadelesine önderlik etti.
The occupation of Central Asia by the Russian Empire has always been at the center of attention of historians as an extremely important and contradictory issue. But unfortunately, the situation in the region on the eve of the invasion and the details of the military operations were handled unilaterally by colonial generals and pro-colonial historians. Likewise, the details of the occupation of Samarkand by the armies of the Russian Empire are reflected far from objectivity in most sources. In particular, it was stated in the military reports that Samarkand, the capital of the world-famous conqueror Amir Timur, surrendered without a fight. As both the defendant and the plaintiff parties are heard in the court to ensure justice, the inclusion of the works of local historians in the illumination of the history of the occupation period will enable the historical reality to be revealed. Therefore, in this article, the events of the occupation of Samarkand by the Russian armies will be evaluated, based on the historical works of Mirza Abdulazim Sami, who served as an Munshi in the palace of the Emir of Bukhara Muzaffarhan (1860-1885). In terms of being on the battlefields as an observer ("vakainigar") of the events in the Russo-Bukhara war and transferring the details of the war to paper, the information given by this historian is extremely important.
In general, it is known from the history that the Russian state, in its colonial expeditions since the 16th century - in the occupation of Ukraine, then Kazan and Siberia, Crimea and the Caucasus in 1654, prepared forged documents on behalf of the people of these regions declaring their willingness to join Russia, supposedly "of their own accord". This hypocrite policy was also used in the occupation of the Turkestan khanates by Russia. In the article, the subject of such fake letters organized during the occupation of the city of Samarkand will also be discussed.
After the city of Samarkand was surrendered to the enemy, a military campaign was launched to retake the city under the leadership of Abdulmalik Tora, the son of Emir Muzaffar. The crown prince, who was in Guzar when Samarkand was taken, immediately mobilized upon hearing the news. His commanders sent letters to the Hisar tribesmen, Sherabad Kongrats and Ersari Turkmens, urging them to wage jihad, and as a result, people from all provinces who wanted to wage jihad came and gathered in Guzar. After completing the rapid construction of weapons within three days, Abdulmalik Tora left Guzar with his army and marched towards Samarkand through Shahrisabz. The beys of Shahrisabz and Kitab followed Abdulmalik with an army of 20,000 men and their jihadist people. When they reached Samarkand, the people there joined the Tora, as preparations for war had already begun there after the Russian army had gone to Bukhara. The combined forces laid siege to the fortress where the few remaining Russian forces in Samarkand were hiding, killed many enemy soldiers and came close to retaking the city. However, due to the departure of the Shahrisabz army and Kaufman's abandonment of his plan and return to Samarkand after receiving news of the Samarkand uprising, Abdulmalik Tora's initiative could not be completed. Nevertheless, Abdulmalik Tora led the struggle to liberate his country from the invaders until the end of his life.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | October 20, 2023 |
Submission Date | May 20, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 TÜRKİYE CUMHURİYETİ'NİN 100. YILI ÖZEL SAYISI |