Abstract
Küreselleşmenin
etkisi ve gelişen teknoloji ile birlikte gastronomi alanında birçok yenilik
yapılmıştır. Bu yeniliklerden biri olan fizik ve kimyanın gastronomi ile
birleşimi sonucu moleküler gastronomi ortaya çıkmıştır. Moleküler gastronomi;
gıdaların birçok yöntem kullanılarak şekil ve tatları değiştirilip farklı sunum
teknikleriyle yeni bir mutfak akımı olma yolunda ilerlemektedir. Moleküler
gastronomi gıda sektörü içinde yer alsa da birçok alanda kullanılmaktadır. Bu
alanlardan biri de dağcılık turizmidir. Dağcılık sadece tırmanış ya da yürüyüş
olarak algılansa da kamp kurma, zor hava şartlarıyla mücadele etme, beslenme
gibi birçok olguyu da içinde barındırmaktadır. Enerjinin dağcılıkta dengeli
kullanılması sebebiyle sarf edilen eforun beslenme ile kazanılması
gerekmektedir. Dağcının beslenme yeri de dağlardır. Bu sebeple yiyeceklerini
kendi taşır ve taşıyabileceği kadar yiyecek alır. Genellikle çok yer
kaplamayan, belirli işlevlerden geçerek çabuk bozulmayacak; toz içecekler, toz
halindeki soslar ve hafif gıdalar tercih edilmektedir. Bu çalışmada; moleküler
gastronominin dağcılık turizmi etkinlikleri çerçevesinde nasıl katkı
sağlayabileceği, ne ölçüde kullanıldığı
ve ne derece önemli olduğunun incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırma kapsamında
görüşme tekniği uygulanmıştır. Türkiye Dağcılık Federasyonundan 7 antrenör ile
görüşülüp 18 soru sorularak temel gıda ihtiyaçları belirlenmiştir. Sonrasında
Türkiye’ye ilk defa moleküler gastronomi akımını getirmiş olan şef ile
görüşülüp Sous-Vide Tekniği’nin dağcılık turizmine gıda başlığında katkı
sağlayacağı belirtilmiştir.