Çalışma kavramına yüklenen anlam ve çalışma
olarak tanımlanan aktivitelerin kapsamı tarihsel süreçte değişkenlik
göstermiştir. Belirtilen değişkenlik genel olarak üretimsel ilişkilerdeki
dönüşümlerle ilgilidir. 18. Yüzyılın son çeyreğinden 19. yüzyılın ortalarına kadar süren
birinci sanayi devrimi mekanik üretimi ortaya çıkarmıştır. İkinci sanayi
devrimi ise montaj hattının ve elektriğin devreye girmesiyle seri üretimi
mümkün kılan bir süreçtir. Dijital Devrim olarak da anılan üçüncü sanayi
devriminin temel konusunu otomasyon oluşturmaktadır. Günümüzde, bilgi
teknolojilerinin ve elektroniğin endüstriyel hayata entegrasyonu söz konusu
bulunmaktadır. Bu makalede
uzak gelecek zamanda çalışma hayatında üretimdeki muhtemel değişiklik ve
kısaca, istihdam edilmede gerçekleşebilecek gelişmeler üzerinde durulmuştur.
Uzak gelecekten anlatılmak istenen, çeyrek yüzyıllık bir dönemdir. Çalışma
hayatında gerçekleşebilecek olan değişikliklerin makro açıdan değerlendirilmesi
amaçlanmaktadır. Bu çalışmanın kapsamı ileri derecede teknolojiye sahip
endüstriyel yapıda genel iş yapış şeklidir. Her bir endüstriyel dönüşümde bazı
ülkeler bu süreçlere tam olarak entegre olabilirken bazı ülkeler ise bu
süreçleri tam olarak gerçekleştirememektedir. Evrensel, eş zamanlı bir çalışma
motifi gerçekleşmemektedir. Bu bağlamda makalede paradigmal seviyede
yorumlayıcı yaklaşım tercih edilmiştir. Sonuç olarak, kitlesel üretimin ve
bireyselleştirilmiş üretimin birlikte devrede olacağı ifade edilebilir.
Çalışanların sofistike endüstriyel araçlara ve yapılara yabancı kalabilmesi muhtemeldir.
Böyle bir durumda çalışanların sahip olması gereken yetkinlikler değişikliğe
uğrayacaktır. Ayrıca istihdam edilme kısa dönemli olabilecek ve mekânsal
değişiklikler gerektirebilecektir.
The scope of activities defined as meaning and
study in the concept of work varied in the historical process. The mentioned
variability generally relates to transformations in productional relations. The first industrial revolution, which lasted
from the last quarter of the 18th century to the middle of the 19th century,
revealed mechanical production. The second industrial revolution is a process
that enables mass production with the introduction of the assembly line and
electricity. The basic subject of the third industrial revolution, also known
as the Digital Revolution, is automation. Nowadays, integration of information
technologies and electronics into industrial life is in question. This article focuses on the
possible changes to production in the working life and, in short, the
developments in employment in the distant future. In this article the distant
future is a quarter-century. Intended to evaluate the possible changes
in working life from a macro perspective. The scope of this article is the general
business style in industrial structure with advanced technology. In each
industrial transformation, some countries can be fully integrated into these
processes while others do not fully realize these processes. A universal,
simultaneous work pattern is not realized. In this context, the interpretive
approach is preferred in the paradigmatic level. As a result, it can be stated
that mass production and individualized production will be activated together.
Employees are likely to remain alien to sophisticated industrial vehicles and
structures. In such a case, the competencies that employees should have are
subject to change. In addition, employment may be short-term and may require
place changes.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Nisan 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 8 Sayı: 20 |