While the market economy rejects the intervention of the state in economic events, it leaves the operation of the economy to the market power, which is shaped according to the hu-man being defined as rational and homoeconomic. It is certain that the social problems that arise with the repeated economic crises, the injustice of income distribution and the accompanying poverty make it inevitable to question this understanding. The limited un-derstanding of rationality that emerged in this context draws attention to the fact that human beings often make mistakes by feeding on emotionality and environmental effects. In this analysis, it is certain that the social values that are the source of the related behav-iors are not sufficiently emphasized. Because it is certain that basic economic behaviors such as production, consumption and sharing should not be handled independently of social values and individual beliefs. Therefore, in this study, the necessity of social values and preferences to evolve into a much more sharing and humane direction with the under-standing of social responsibility, rather than profit maximization and capital accumula-tion, in the formation of economic policies will be discussed with different dimensions.
rational human bounded rationality value economics values and behaviors social trust
Ekonomik hayatı insanın yanılmazlık ilkesiyle düzenleyen Piyasa ekonomisi, devletin ekonomik olaylara müdahalesini reddederken, ekonominin işleyişini rasyonel ve homoekonomik olarak tanımlanan insana göre şekillenen piyasa gücüne bırakmaktadır. Sürekli tekrarlanan ekonomik krizler, artan gelir dağılımı adaletsizliği ve beraberinde yaşanan yoksulluk ile ortaya çıkan toplumsal sorunlar, bu anlayışın sorgulanmasını kaçınılmaz kıldığı muhakaktır. Bu bağlamda ortaya çıkan sınırlı rasyonalite anlayışı, insanoğlunun duygusallık ve çevresel etkilerden beslenerek sıklıkla hata yaptığına dikkat çekerken, söz konusu davranışlara kaynaklık eden toplumsal değerler üzerinde yeterince durulduğunu ifade edebilmek mümkün değildir. Çünkü üretim, tüketim ve paylaşım gibi insani davranışlardan oluşan temel iktisadi olayların, insan davranışlarında önemli bir rol üstelenen toplumsal değer ve bireysel inançlardan bağımsız ele alınmaması gerektiği muhakkaktır. Söz konusu yaklaşımın bireylerin ekonomik davranışlarından bağımsız ele alınması mümkün değildir. Dolayısıyla bu çalışmada, ekonomik politikaların oluşumunda, toplumsal değer ve tercihlerin, kar maksimizasyonu ve sermaye birikiminden ziyade, sosyal sorumluluk anlayışı ile çok daha paylaşımcı ve insani bir yöne evrilmesinin gerekliliği, değişik boyutlarıyla tartışılacaktır.
rasyonel insan sınırlı rasyonalite değer ekonomisi değer ve davranışlar toplumsal güven
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 28 Haziran 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 11 Sayı: 29 |