Öz
Türk edebiyatında daha ziyade romanlarıyla öne çıkan Peyami Safa, Türk hikâyeciliğinde de önemli bir mevkidedir. 1919 yılında ağabeyi ile beraber çıkardığı Yirminci Asır gazetesinde “Asrın Hikâyeleri” üst başlığı ile yazdığı hikâyeleri ile döneminde dikkatleri üzerine çekmiştir. Daha önce şiir ve roman denemeleri olmasına rağmen Mütareke dönemi ile birlikte ilk ününü “Asrın Hikâyeleri” ile bu türde kazanmıştır.
Peyami Safa’nın kitap olarak neşredilen Bu Kitabı Okumayın!, Bir Mekteplinin Hatıratı (1913), Gençliğimiz (1922), Siyah Beyaz Hikâyeler (1923), Ateş Böcekleri (1925), İstanbul Hikâyeleri (tarihsiz) adlı eserlerinde ve Halil Açıkgöz tarafından ilk olarak Hikâyeler: İlk Defa Bütün Hikâyeleri Bir Arada (1980), daha sonra ise aynı eserin Ötüken Neşriyat’tan –İlk Defa Bütün Hikâyeleri ibaresi çıkarılarak- Hikâyeler (2019) adıyla çıkan yeni baskısında bu iki hikâyeye rastlanmamıştır. Tespit edilen “Rande-vu!” (1919) ve “Yeşil Anadolu’da” (1920) isimli hikâyelere İsmail Hami [DANİŞMEND]’in çıkardığı Memleket ve Ahmet Cevdet [ORAN]’ın İkdam gazetelerinde tesadüf edilmiştir. Bu hikâyelerin ortaya çıkması, Peyami Safa hikâye külliyatına bir ek olacak ve edebiyat tarihinde noksan kalan küçücük bir boşluğu dolduracaktır.
Çalışmada “Rande-vu!” ve “Yeşil Anadolu’da” hikâyeleri, 1919 ve 1920’de yayımlandıklarından sonra ilk defa ortaya çıkarılmış; hikâyeler genel olarak incelenmiş ve metinler, yazarın üslubuna müdahale edilmeden Latin harflerine aktarılmıştır.