Istihālah is the transformation of a necisor
haram substance into a clean or halal structure. This trans formation is due to
structural changes or chemical changes. Istihālah doesn’t always turn the haram
into halal. In some cases, however, it should be accepted that the forbidden
substances become halal by istihālah. Resources of the food and the
chemical changing process in the production process determine the
irrulings in Islamic law. When the examples of the istihālah in Islamic law are
evaluated collectively, we can say the following. Every part of swine is not
allowed to use as a raw material in the production of food additives whether it
was under gone to istihālah or not. Because everything belong to swine is dirty
(najis). Triglycerides are under gone istihālah if they are break down to
glycerol and fatty acids. Proteins are undergone istihālah if they are totally
breakdown to their amino acids. When glycerol, fattyacids and amino acids
generated from these breakdowns are used to produce new substances, the new
products are accepted as undergone istihālah. Monoglycerides, diglycerides,
phospholipids, nucleotides, gelatins and phosphatidic acids are not ac-cepted
as undergoneistihālah. Because, theyare not hydrolyzedtotheirsubunits, sothey
do not lose their features. If these compounds are used to obtain new additives,
the new ones are not accepted as undergone istihālah. Istihlāk generally means
mixing little amounts of a substance into another substance more in quantity.
According to an approach in istihlāk, the lesser substance keeps its existence
in the mixture but its color, taste and smellare lost. In another approach,
clean and dirty substances are mixed and the dirty substance is transformed
into a different clean substance. Istihlāk, in this case, becomes a
sub-division of istihālah. The main question here is whether the alcohol is
unclean and a small amount of alcohol used in the production of soft drinks is
subject to istihlāk?
Istihālah istihlāk chemical changing alcohol halal food fiqh
İstihâle, necis veya haram bir maddenin yapı değişimine uğrayarak temiz
(tâhir) veya helal hale gelmesidir. Bu dönüşüm yapı değişikliği veya kimyasal
değişimler şeklinde olmaktadır. İstihale her hâlükârda haramı helal kılıcı bir
işlem olarak görülemez. Bununla birlikte bazı durumlarda haram maddelerin
istihâleye uğrayarak helal hale geldiği kabul edilmelidir. Elde edildiği kaynak
ve üretim sürecinde geçirdiği kimyasal işlemler bu maddelerin fıkhi durumunu
belirlemektedir. İslam hukukundaki istihâle örnekleri topluca
değerlendirildiğinde şunlar söylenebilir: Domuzun her şeyi necis olduğundan
istihâleye uğrasın veya uğramasın gıda katkı maddesi üretiminde hammadde olarak
kullanılamaz. Trigliseritler gliserol ve yağ asitlerine, proteinler ise amino
asitlerine kadar parçalanırlarsa istihâleye uğrarlar. Bu parçalanmayla ortaya
çıkan gliserol, yağ asitleri ve amino asitlerin başka maddelerle birleşerek
oluşturdukları yeni bileşikler de istihâleye uğramış sayılır. Monogliserit,
digliserit, fosfolipit, nükleotitler, jelatin ve fosfatidik asit kendisini
oluşturan temel yapılara kadar parçalanmadığı için istihâleye uğramamıştır. Bu
maddelerin başka maddelerle birleşerek oluşturdukları yeni katkı maddeleri de
istihâleye uğramamaktadırlar. İstihlak ise az miktardaki bir maddenin, çok
miktardaki diğer maddeye karışarak temel özelliklerini kaybetmesidir. Bir
yaklaşıma göre onun içinde varlığını sürdürmekle birlikte rengini, tadını ve
kokusunu kaybetmesi yeterli görülürken, diğer bir yaklaşımda çok miktardaki
temiz maddeye karışan eser miktardaki necis madde, başka bir temiz maddeye
dönüştüğü zaman istihlâk gerçekleşir. Bu durumda istihlâk, istihâlenin bir alt
bölümü olur. Bu konuda temel tartışma alkolün maddi bakımdan necis sayılıp
sayılmayacağı, necis sayıldığı takdirde meşrubat üretiminde kullanılan eser
miktardaki alkolün istihlâke uğrayıp uğramadığı konusundadır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Food Engineering |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | November 12, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Volume: 1 Issue: 1 |