Bilginin, üretimde ve hizmette kullanılan teknolojilerin sürekli değiştiği ve küresel düzeyde sosyal, siyasal ve ekonomik durumun yerel iş bulma koşulları üzerinde baskı oluşturduğu böyle karmaşık bir dünyada, genç bir çalışan olmak analiz etme, kanıtları değerlendirme ve problem çözme gibi karmaşık düşünme becerilerine ve iyi düzeyde iletişim becerilerine sahip olmayı gerektirmektedir. Bu tür beceriler, geçmişte olduğu gibi sadece elit bir kesimin ihtiyaç duyduğu beceriler değil, hemen bütün vatandaşların ihtiyaç duyduğu becerilerdir. Ülkemiz genç nüfusu ile önemli bir rekabet gücünü elinde bulundurmaktadır. Gelecek dönemde bu genç nüfusu doğru bir mesleki eğitim ile yetiştirerek, teknolojinin yoğun olarak kullanıldığı iş alanlarında söz sahibi olma potansiyeli bulunmaktadır. Ancak her yıl eğitim faaliyetlerine artan oranda mali kaynak aktarılmasına rağmen, eğitimden beklenen başarıya ulaşılamamakta, özellikle mesleki ve teknik eğitim veren okullarda bu sorun daha çok hissedilmektedir. Özellikle son yıllarda, Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı “Programme for International Student Assessment, PISA” , Üçüncü Uluslararası Matematik ve Fen Çalışması “Third International Mathematics and Science Study, TIMSS” , Uluslararası Okuma Becerilerinde Gelişim Projesi “Progress in International Reading and Literacy Study, PIRLS” gibi uluslararası değerlendirme çalışmalarında pek çok ülke, eğitim sistemlerini gözden geçirmekte; zaman içerisinde gerçekleştirdikleri eğitim reformlarının ve yatırımlarının, öğrencilerinin akademik başarıları üzerinde ne derece etkili olduğu hakkında bilgi sahibi olmaktadır. Ülkemizin de dâhil olduğu bu uluslararası düzeyde yürütülen çalışmalar ülkemizin öğrenci, anne ve baba, okul yönetici ve öğretmen açısından önemli sorunlarla karşı karşıya olduğunu göstermektedir. Ülkemizde okul öncesi eğitimin yaygınlaşmamış olması, ilk ve ortaokul düzeyinde temel bilgi seviyesine ulaşamayan öğrencilere sınıf tekrarı yaptırmaksızın orta öğretime gönderilmesi, okul ve ailenin bir arada olduğu ve rehber öğretmenlerin yönlendirdiği bir anlayışın çocuğun eğitim sorunlarında etkin kullanılmadığı bu değerlendirmelerde ortaya çıkmaktadır. Konu mesleki eğitim yönünden incelendiğinde de eğitim başarısı en alt düzeyde olan öğrencilerin bu kurumları tercih ettiği, mezuniyet sonrası iş bulamama endişesinin eğitime olan ilgiyi düşürdüğü, hem öğrenci hem de öğretmenlerin bundan olumsuz etkilendiği görülmektedir. Çalışmada mesleki eğitim ve ülkemizin bu konuda yürüttüğü çalışmalar ifade edilerek, PISA 2015 sonuçları kapsamında sorun sahaları ve çözüm önerileri ortaya konulmaya çalışılacaktır
The technologies used in information, production and service are constantly changing. The social, political and economic situation at the global level puts pressure on local employment conditions. In a complex world, being a young employee requires complex thinking skills such as analyzing, evidence and problem solving evaluation, and good communication skills. Such skills are not only the skills necessitated by an elite segment as in the past, but the skills that almost all citizens need. Our country has a significant competitive power with its young population. In the future, by educating this young population with the right vocational education, there is a potential to be a promise in business areas where technology is heavily used. However, despite the transfer of increasing financial resources to educational activities every year, the expected success from education cannot be achieved. This problem is especially witnessed in schools that offer vocational and technical education. Especially in recent years, many countries are reviewing their education systems in international evaluation studies such as PISA Program for International Student Assessment , TIMSS Third International Mathematics and Science Study and PIRLS Progress in International Reading and Literacy Study . These countries have learned the extent to which educational reforms and investments they have undertaken over time has an impact on the academic achievement of their students. Studies carried out at this international level, including our country, show that our country faces significant problems in terms of students, parents and school administrators and teachers. In these evaluations; pre-school education is not widespread and students who cannot reach the level of basic knowledge at primary and secondary school level continue their education without class repetition. Also, school management, parent and guidance teachers are not consulted effectively about the educational problems of the child. When it comes to vocational education, it is observed that the students with the lowest education achievement prefer these institutions and the concern about not being able to work after graduation has a negative effect on education, which affect both students and teachers negatively. By referring vocational training and the work carried out by our country in this regard, problems and solution proposals will be tried to be presented within the scope of PISA 2015 results
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | December 1, 2017 |
Published in Issue | Year 2017 Issue: 3 |